ilk dakika ile sonraki 59dk arasında büyük uçurum vardır. en azından ilk dakikada henüz kavranamamıştır durum. sanki karşıdakinin şaka demesini bekler gibi durulur orada bir müddet. eh, 59dk sonra durum baya değişmiş olacaktır haliyle.
gözlerinizi sıkıca kapatırsınız, onunla yaşadığınız herşey gözünüzün önünden akar gider.
eğer bunlar olurken içinizde bişeyler oluyorsa gözlerinizi açtığınızda dolu dolu olmuştur gözleriniz. yok eğer düşündünüz ve hiçbişey hissetmediyseniz gözlerinizi açar, derin derin nefes alır ve başka şeylerle uğraşmaya başlarsınız.
dünyaya göre normal bir, bir dakikadır. bünyeye göre çöküntüdür, nerelere gidem hissi uyandırır adamda eğer seviyorsan. unutma süreci vardır bir de. allah yardımcı olsun, bitmesinin üstünden 1 ay geçmesine rağmen hala ara ara çekiyorum. demek ki toplam 1 dakika değilmiş üstadım...
ayrılık surecine ve ayrılmış olunan sevgiliye gore degisen bir surectir.birbirini anlayıp beraber olunamayacagı gercegini birlikte kabullenmiş kişiler için bir rahatlama donemi olurken,psikopat bir tutkun haline gelmiş sevgiliden ayrılınması halinde "ne yapacak" korkusu ve paranoyak komplo teorileriyle dolmus bir dakikadır.bir de sevdiğin halde ayrılmak zorunda kalınma durumu vardır ki en fenası budur,gozyasları dakikalara sıgmaz ,hıckırıklara uzanır.
ona takmıyormus gıbı yapılır ama ıcıne dana oturmustur bıkere.ölüm gibi gecen dakıkadır.unutmak ıcın hemen aday lıstesıne göz atılır baska bır ınsanla ona hıssettıgın duygular bastırılmaya calısılır.
edit:takmadım mı ne sankı sevıyordum da ama belkı daha sonrakı gunlerde cıkıcak acısı.
bir dakika dolduktan sonrası: ulan ben ne yaptım ya.ayrılırsan ayrıl dedim ama sanki kötü oldu. tüh ya artık geri de dönmez. abi ben napıcam şimdi ya. geçermi bu hayat onsuz. ne kadarda çok seviyomuşum meğer. en iyisi biraz slow müzük dinleyip depresyona gireyim.
geçen gün şahit olduğum şekliyle, içimi acıtan durumdur.
çiftimiz ayrılmıştır. kız, son bir kez eski sevgilisini öper, arkasına bakıp uzaklaşır. bu sırada da erkek kızın arkasından bakar, gözlerinde bir tereddüt vardır. kız uzaklaştıkça gülümsemeye başlar, az önce dolan gözleri. kız iyice uzaklaşır, erkek de yanından geçen güzel bir kıza gülümser, yeni ayrıldığı sevgilisinin gittiği yöne son bir kez bakıp, yüzünde mutlu bir gülümsemeyle* uzaklaşır oradan.
rahmetlinin artı ve eksileri göz önüne alınır. canın illaki üzülmek istiyorsa üzülünür. aslında aşk diye bir şey yok diyerekten gündelik hayata dönülür. rahmetli olmuşsa zaten arabesk takılmaya gerek yoktur. artıları fazlaysa yanlışım ne diye düşünülür. kazanmaya çalışılır. ama yok böylesi.
"lütfen geri dönsün, lütfen, lütfen".....iç sesiyle...Binlerce pişmanlığın altında çatırdayan ruhun sesi...."lütfen geri dön, ve konuşalım tekrar de" ....1 dakika geçti bile..ve gelmedi...O an pişmanlıkla gelen "ben ne yaptım"lar...Önümüzdeki hafta sinemaya gidecektik? Yazın tatile kimle gitcem?Ya birini bulursa? Ben naaptım yaaaaaa :(
ayrılığı isteyen tarafsa ve artık sevmiyorsa bulutlar üzerinde uçuyordur, bir de severken ayrılabilme aptallığı var ki, canı yanar insanın, ağlayamaz bile.
ayrılınan yani terk edilen taraf sevmiyorsa, umrunda olmaz ancak ya aşıksa deli gibi terkeden sevgiliye? acı bir önceki vakadan kat kat büyüktür ve çekilmezdir. hem terkedilmiştir, hem seviyordur hala... ve umutsuzdur.
tek bir duygu yoktur yani sevgiliden ayrıldıktan sonraki bir dakika içinde. karışıktır ve zaten kişiden kişiye, sevgiliden sevgiliye değişir.
iyi oldu iyi.yada kötü mü oldu ya.ya onu özlersem artık eskisi gibi olamayızda.ama iyi oldu böylesi daha iyi.ama ya kötüyse ?
gibi bi soru bütünü karsılar bizi.
o sinir, gerginlikle ne yapıldığı pek fark edilemeyen, acının daha içe çökmediği, iç seslerin yükselmediği, çaresizliğin artmadığı, özlemin tavan yapmadığı ayrılma durumundan sonraki en iyi altmış saniyelik dilimdir. *