birbirlerine aşkım diye seslenirlerken ağızlarına ağızlarına vurasın gelmek, yolda el ele tutuşup yürüyorlarken arkadan götlerine tekme savurmayı istemek, bir cafede birbirlerinin gözlerinin içine saf saf bakarlarken kalkıp dövesinizin gelmesi, aynı bardaktan pipetle kokteyl yudumlarlarken enselerine geçirilecek ağır bir darbeyle kafalarını bardağa geçirme isteği vb. gibi isteklerin bünyenizde zuhur bulmasına yol açan tuhaf durum.
romantizm kusmuğuna bulanmış, bir cümlede 6 kez aşkım diyen çiftlere uyuz olmaksa kasıt haklı gıcıklık. "aşkım ama aşkım sen çok seviyorum aşkım. aşkım sen benim aşkımsın, canım yaaa." gibi örnekleri bulunabilir.
"yok dersen hayaletler gezerdi evin üstünden çalınca kapım heyheylenirdim
-görsem bir çift sokaklarda el ele gezen küfrederdim onlara özlerdim seni-
bir güvercin çırptı kanat boşlukta da yıllarca bir tek onu kendim besledim
kalma çocukluktan sakat karabasan bile döndü bana ama sen dönmedin."
şu sıralar dibine kadar yaşadığım durumdur, magazin bile açamıyorum dayanamıyorum o hallere. justin timberlake evlendiğinden beri ne televizyon açtım ne de internette sörf yapıyorum, haber eskisin diye bekliyorum.
uzun zamandır yalnız olmaktan kaynaklanan bir zavallılıktır.
