Sevgi kelimesi her kalbi taşıyamazdı. Ben sevgiyle genç yaşta tanışmıştım. Güzel günlerdi. O yüzüme gülerdi, ben ona hayran kalırdım. Öyle bir gün geldi ki sevgi kendi kalbini taşıyamaz oldu. Fakat hiçbir şey değişmedi. O yine güldü yüzüme ben yine hayran kaldım ona. Sevgi bazen kanserdi bana bazen güzel bir elma şekeri. Bazen korurdu yorgun kalbiyle beni, çoğu zaman acıtırdı paramparça kalbimi. Başka sevdalara kucak açtı şimdi. Benim lanet olası karanlık yuvamdan uçuverdi. Şimdi o ellerin. Kimlerle uyuyor, kimlere hayran hayran bakıyor, kimlere elma şekeri oluyor kimbilir. Sildim, eveet ben onu sildim. Bir çırpıda unutuverdim. Gözlerini,gülüşünü,sesini, her şeyini.. Ama ama neden hala umrumda ? Neden her şarkıda önüme gelen yüzü canımı acıtmakta ? Ah sevgi, neden hala burada, içimdesin ? Ben seni unutmuştum. Seni sevdiğimi unutmuştum. Fakat niye bu özlem, niye bu hasret ? Cevapsız sorular ülkesinde miyim yine ? '' Beni seviyor mu''dan kalktım, sonunda vardım ''neden unutamadım'' istasyonuna. Sen çoktan ulaşmışsın farklı kara taşıtlarıyla. Ben yine geç kaldım trafik bile yoktu oysa. Kalbim kaza yapmış yine platonik'a da. Ne farkeder ki deme sevgi ? Sen arabalara aşıksın ben tramvaya,metroya. Sen umutlu yarınlar getirecek kıza hayransın, ben umutsuz dünler getiren sana..
Aşktan sonra ki uzun evre ilişkilerin kısa sürmesindeki eksiklikte budur kanımca şimdi efendim aşk kısadır heyecan söner gider rutinleşmek doğal seleksiyondur. Sevgi tahammül etmektir. Aşk sürecinde tahammüle gerek kalmaz tahammül edebileceğin bişey yoktur gözlerin kördür ama rutinleşme süreci başladığı an sevgi ortaya çıkar tahammül edebilmek. Sevgisiz sevgili olur ama sevgisiz evlilik olmaz bu yüzden.
bünyede var olan tutuklu enerjiyi kullanılabilir enerjiye dönüştüren biyokimyasal reaksiyonun temel bileşenidir ve büyüklüğü oranında iş üretir. bu reaksiyon sonucu ısı açığa çıkar.