sürekli gidiş gelişlerin yaşandığı içinde sevgi barındıran ilişkilerin, tedbir alınmazsa o ince çizginin keskinliğini yanan canlarının çığlıklarını atarken anlayabilecekleri duygu karmaşasıdır.
sevmek ve nefret etmek iki kardeştir babaları bir ama anneleri ayrı.
''sana tesekkurler hayatıma renk kattıgın icin veya senden nefret ediyorum hayatımı bu hale getirdigin icin. seni sevmek ve nefret etmek, bu kadar farklı iki seyi incecik bi cizgiyle ayırdıgın icin...'' demiş birileri.
başta çok severken zamanla "çok seviyorum ama şunu yapmasa..." ilerleyen zamanlarda " inadına mı yapıyor??" ve bir noktada o kişinin size benliğinizi yokedip sizi kontrol etmeye çalıştığını farkedersiniz ve artık onunla anlaşmanın inanılmaz bir zorluk neredeyse imkansız olduğu ortaya çıkar. canınız yandığı halde devam eder ve bu acı tatlı bir öfkeye, devamında ondan da tatlı sinir krizlerine dönüşür. artık sevmediğin içinde ona ait sadece öfke varken nadir de olsa aklına gelir "la ben bir ara çok seviyordum, o da beni...".