severek ayrılmak

entry430 galeri1
    180.
  1. başa geldiğinde acı verendir. efendim bir kadın idealize edersiniz hani ve bir gün biri ummadığınız bir şeyler yapar ve siz "bu o!" dersiniz. aslında değildir. ama gönül öyle der, kandırır.

    sonra o olmadığı gün be gün ortaya çıkar. ama seviyorsunuzdur... sonra önce ona itina ile yaklaşma kavramını yitirirsiniz. tabi o bu durumdan çok yaralanır. birbirinizi sevseniz de giderek birbirinizde azalırsınız. sonra bir gün gidersiniz ya da o sandığınız gider...

    budur işte... hayat acımasız amk.
    1 ...
  2. 179.
  3. 178.
  4. seviyorsan niye ayrılıyorsun, mecburdum diyorsan sevmiyorsun.
    0 ...
  5. 177.
  6. Anlaşarak ayrılmak kadar saçma bir olaydır. Madem seviyorsunuz, ayrıldıktan sonra da fena halde acı çekeceksiniz, yapıcı olmak varken neden yıkıcı oluyorsunuz, düzeltmek için enerji harcamak varken, ayrıldıktan sonraki acıyı çekmek için enerjinizi harcıyorsınız, durumu.
    1 ...
  7. 176.
  8. 175.
  9. sonu her zaman pişmanlıkla biter, her aklına geldiği anda keşkeyle başlayan cümleler kurdurur insana.
    1 ...
  10. 174.
  11. kesinlikle iki taraftan birisi sevmiyordur,
    sevmediğinin kendisi de farkında değildir..
    2 ...
  12. 173.
  13. saçmadır. seviyorum denip ayrılınıyorsa, biri diğerine kesin yalan söylüyordur.

    (bkz: aşk da yalan aşktan ölmek de yalan)
    1 ...
  14. 172.
  15. en saçma şekilde biten ilişki tipidir, çoğu zaman yalandır zaten.
    1 ...
  16. 171.
  17. bir tarafın sevmediği kesindir.hayırlısı buymuştur.
    1 ...
  18. 170.
  19. aldatılmışdır ve bunu sindiremiyeceğini anlayıp ayrılırsın, yoluna yalnız devam eder ve mutlu olursun.
    1 ...
  20. 169.
  21. duygu katliamıdır.

    yamandır. hiçbir el, o acıya derman hazırlayamaz. kişi, melonkoli cumhuriyeti vatandaşı olmuştur. sezen dinlenir. her daim duman altıdır gözler. kollar fazlalık gelir kişiye, sarılıp böğürme arzusu taşımaktadır. topraktan yetişen, baş döndüren, tüm nefes argümanları, o vakit mubah olmuştur. geceler uykusuz, gündüzler zaten onsuzdur. anlamı yoktur hiç bir metanın. hatta rengi kara ise bu duygunun, semavi hissiyat belirir. kişimiz kilo kaybeder. retina yukarıya kayar. hitap şeklindeki tüm özneler, onun ismidir. tüm yüklemler, seviyorum.

    müzik dinler. slow, milli marşıdır artık. belirsiz bir noktaya kitlenip dakikalarca kalabilir. kilit anında hiçbir sesi duymaz. ismini çoğu kez beşinci tekrarın da, "uykudan korkarak uyanmış tepkisi"ni gösterir. artık araf ehlidir.

    günlerin pek önemi yoktur. pazartesi onsuz geçmiş, salı da onsuz geçecektir. o an'a kadar kulak arkası edilenler, perde kalkmışcasına belirmeye başlar. jöle saçları terk etmiştir. halı saha maçında gol filelere değil, bu ayrılığa atılır. yazı yazmaya bu dönem başlanır. günlük bir paket sigara rekoru, ve kapşonu takarak kat edilen 8 kilometrelik koşu parkuru aynı dönemdir. duyguların ve bünyenin tutarsız halleri paraleldir. "çivi çiviyi söker, aşık olmalıyım bir başkasına" mantığı asla işe yaramaz.

    severek ayrılınan muhterem, teknik olarak dört yıl unutamaz. ruh yapısında açtığı derin yaralar hatıra olarak saklanır, günün hiç umulmadık anlarında, kalbi burkarak "unutamadın hala" dedirtir. duygusallığın teğet geçtiği en alakasız yerde, kalabalık içinde yürürken mesela, ağlarsın. ama yüzün bir gram renk değiştirmez. süzülen bir damla yaş için, kirpik kaçtı muamelesi yapman, bu hissiyata yapılmış hainlik midir, yoksa kazandırdığı anlam mı bilinmez. * * *

    (bkz: severek unutmak)
    5 ...
  22. 168.
  23. Artık hiç inanmadığım cümledir. insan eğer gerçekten seviyorsa ne olursa olsun bırakmaz sevdiğini.
    0 ...
  24. 167.
  25. " seviyorsan neden ayrılıyorsun arkadaş?" diye teselli edilcek insanların ayrılma durumu.
    0 ...
  26. 166.
  27. Can, derya'yı çok beğenmişti. Ona baktığında bir şaheser, bir doğa olayı görüyordu ansızın kalbe inen. Ellerindeki nikotin kokusunu silmek için çok çaba sarfetmiştir onu her gördüğünde. En acilinden biraz su bulmak, saçlarını tatlı bir eğimle yatırmak ve cebindeki eski parfüm şişesinin gümüş fıskiyesine narince basıp belli belirsiz bir koku sürmekti derya'yı gören gözlerin eğilimi. Can, her defasında bir martı yakalardı ve ona derya'yı fısıldardı. Serbest bırakmaktan hep korkardı. Martı uçar, can kırık hayallerini yamardı. Derya can'ın bu ilgisini farketmişti, kalbi sırça bir vazo gibi güllerle renklenmişti. Heyecandan yüzündeki kızarıklıklar kalp şeklinde çıkardı. Hayalindeki koca ona hiç bu kadar yakın olmamıştı. Aylar sonra can derya'ya bir mektup yazdı;

    "Sevdiğim, karanlıkta tek görebildiğim, geleceğim, çiçeğim! Seni bırakıp gitmek nasip olmayacak belki bana, ancak bunu bile yaşayabilmeyi çok isterdim! yanında olmayı, bulup bulup yitireceğimi bilsem de ellerini ısıtmayı delicesine arzuladım! Mimozam, en güzel kokularını sokakta arkandan gizlice yürürken duyar, korkularımı törpülerdim. Bastığın kaldırım taşlarına birer isim verdim. Biliyor musun hiç şaşmazdı adımlarının boyu, hep öylesine edalıydın! Yüzünün anlamlı çukurları içimi oyardı, bakamazdım. Ama artık bakabiliyorum. Sonsuzluğa giden bu yolda senden önce bir durakta ineceğimi seziyorum. Annem gizliyor ama, gözlerinde öleceğim günü çaresizlikle bekleyen sayaçlar görüyorum. Annem, babamın gözlerine bakamıyor artık. Onda beni gördüğünü düşünüyorum. Ölmeden önce yok olacağımı kabullenmemesini acıyla izliyorum. Aşkların en güzeli, babam da artık kahveden erken geliyor. Dönüşte o en sevdiğim tatlıyı alıyor köşebaşındaki tatlıcıdan. Tamam, babam beni severdi ama, öleceğimi belli etmeselerdi keşke. Menekşe kokulu saçlarına hiç dokunamayacağımı, dokunsam bile ellerimin toprakla dolacağını hiç bilmeseydim keşke! Tayların ürkekliğine sahip bakışlarını aklıma kazımasaydım keşke! Sevdiğim, sana sevgilim diyemeden bu mektubu yine yırtıyorum. Seni seviyorum!".

    Can, 12/06/1984

    Severek ayrılmak, kavuşamamanın öz kızıdır!
    1 ...
  28. 165.
  29. mazoşist insanların ilişkilerinde yaşandığını düşündüren durum. yani insan severken neden ayrılır değil. tabi çok büyük engeller sevginin aşamayacağı durumlar söz konusu ise boynumuz kıldan ince. laf etmeye hakkımız yok. necla seni seviyorum her şey çok güzel bu güzellikler beni artık sıktı ben gidiyorum diyorsa... türevleri sözler ile sevdiğini oracıkta bırakıp gidiyorsa ki ya yalandır ya da buda rahipleri gibi ruhunu acı ile eğitmeye çalışan (ben mazoşist demeyi tercih ederim) hastalıklı bi bünyedir. necla kızım benden sana tavsiye sende üzülme değmez.
    1 ...
  30. 164.
  31. yüreğe saplanan keskin bir hançer yarası olarak kalacak olandır.
    0 ...
  32. 163.
  33. pişmanlıkla anılacak olaylardandır...
    2 ...
  34. 162.
  35. 161.
  36. sevdiğini anlayacaksın beni...teninle değil yüreğinle. ruhunun o en yalnız,en karanlık yerini biri sarsın istediğinde;ellerimi gözlerimi ve kalbimi deli gibi özlediğinde;benimleyken değil bensizliğinde;etin çekilircesine;saçların tutuşurcasına;başını duvarlara vura vura;beni sevdiğini anlayacaksın..!

    pişmanlığa gebe ayrılıktır.en acı ayrılıktır ki;insanı kendinden nefret ettirir...
    0 ...
  37. 160.
  38. seni seviyorum
    bende
    çok

    biliyosun olamayız
    biliyorum olamayız

    biriyle beraber olma diyemem sana. buna hakkım yok.. ama lütfen olurda birini hayatına sokarsan lütfen bana söyleme...
    tamam.. ama olurda birini hayatına sokarsan sen bana söyle..
    yapamam.söyle(ye)mem. seni kaybetmek istemiyorum..

    seni üzmek istiyorum ama bunu yapmak da istemiyorum. fakat ... ben kötüyüm..
    değilsin..ama neden üzmek istiyosun anlayamıyorum
    bende...
    2 ...
  39. 159.
  40. taraflardan biri veya ikiside evliyse, vuku bulan durum.
    2 ...
  41. 158.
  42. sevgisi kalbini kırmaya başlıyorsa insanın,
    ruhların bir olma durumundan eser kalmamışsa,
    çabalamalar sonuçsuz kalıyorsa,
    sevgiye rağmen ayrılma kararı çıkabilir ilişkiden.
    kalan saygı yitmesin, kişiler üzülmesin diye.

    tüm bunlar mantığın sesleridir.
    seven... aşık olan insan, daha önce duyamaz bu mantığın çığlıklarını.
    ne zaman duymaya başlarsa o zaman bitmiştir çoktan.
    2 ...
  43. 157.
  44. severek ayrılmak diye birşey yoktur efendim.
    seve insan ayrılmaz , daha doğrusu ayrılamaz yapamaz.
    -ama efendim engeller var.
    incememed- lan bırak. engelmiş. yakarım dünyayı yinede vermem kimseye.
    2 ...
  45. 156.
© 2025 uludağ sözlük