1300 kilometre yolu aksini düşünerek gidip iki günü yalanlarla yan yana geçirip rüyalar denizine daldıktan sonra kuru bir mesajla bu gereği öğrendikten sonra yıkım etkisi yaratan bir depremdir.
insan yaşadıkça sevmenin başka şekilleri olduğunu, karşılık beklemeden sevmek diye bir şeyin varlığını, siz elmayı seviyorsunuz diye onun sizi sevmek zorunda olmadığını keşfediyor. bu değerli hayat öğretisi canınızın daha az yanıp, yolunuza bakmayı öğrenmenizi sağlıyor.
biri sizi, sizin onun sevdiğiniz gibi sevmiyorsa küsüp sevdiğinize pişman olmayın. onu anlayıp yolunuza devam edin. böylesi daha az yorucu.
Insanı üzer ama karşidaki adam bununla ovunup kes lan olmaz deyip havalara girerse dayakliktir iste. Sadece kibarca ozur dilerim ama olmaz desindir. O zaman baska.
Çok nadirdir sevdiğiniz kisinin sizi sevme olasılığı, yani mucize. Zaten çoğu zaman sevdiğiniz kişi sizi sevmez it gibi peşinde koşanda olur ben gibi gururunu ayaklar altına alan, ya bi erkek için kendimi harcayamam diyen de olur. Ama ben peşinde koştum ve sonunda elde ettim hiç bir zaman armut piş ağzıma düş olmuyor malesef arkadaşlar. Biraz çaba, gayret.
Bak sen çok iyi birisin, hayatta asla üzülmeni istemem ama olmaz. Hem ben seni üzerim, mutsuz oluruz.."
diye saçma sapan cümlelerle karşıdakini avutmaya çalışılır.
Aşkın temel motivasyonu budur. Bu söylediğim broken home dediğimiz ailede yetişenler için geçerli.
Çok basit. Sen sadece sana acı çektiren birini sevebilirsin çünkü sevgi senin için kazanılması gereken bir şey. Çünkü annen seni sevmedi, baban da. Sevgiyi hep aradın. Sevgiye muhtaçsın. Bu yüzden seni sevmeyen biri, anne ve babanın sevmeyişine benzer bir örüntü taşır ve sen onu seçersin. Çok acı ama sen hep seni sevmeyene aşık olacaksın. Bu senin lanetin. Eğer tedavi olabilirsen anne ve babanla grup terapisine gidip bu kodları değiştirmeye çalış. Ben değiştiremedim.
sevdiğim beni sevmez, ben; beni seveni..
sevmiyorsa yapacak birşey yok..eminiz ki elimizden gelen herşeyi hatta gelmeyenleri bile yapmış bulunmaktaydık.
o yüzden varsın onlar utansın..hakkını vererek sevdik..adam gibi sevdik de adam gibi karşılığını alamadık..sana da yazıklar olsun kara uşak..hakkını vermedin sevgimin.
Bileğini kesip akan kanı gülerek izlemenin deliliği kadar korku verir. Her gün onu görürsün, görüyorum ama o görmez. Çünkü o sevilendir. Onun ciğeri gül bahçesi gibidir. Renk renk güller vardır. Ama sen ölürsün. Senin ciğerin sigara mezarlığıdır.