bile bile kaybetmektir. bizde bir tutukluk var bu konuda. baba dediğin toplumda otoriter , güçlü kişilik ... çocuğunu uluorta sevemez. tutar tutar kendini; geceler gelir, odasına bakar. bir türlü çıkaramaz o iki kelimeyi. duygusal ilişkilerde de durum aynı. ancak kukumav kuşu gibi düşünürüz biz. ya reddedilirsek? reddetsin yani ne olur? yüzde elli şansın var. ya o da seviyorsa? asıl beklerken kaybeder insan. böylesi ya şair olur ya da şarkıcı. ben sevdim eller aldı der durur. niye? senin beceriksizliğinden alıp gitti işte. bakın behçet necatigil bile yakınmış bu durumdan:
--spoiler--
sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız,
Çekingen tutuk saygılı.
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi,
Kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz.
Çirkindi dar vakitte bir sevgiyi söylemek.
Gizli bahçenizde açan çiçekler vardı.
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz yahut,
Vakit olmadı.
--spoiler--
Hiç süphesiz ki, her sevipte söyleyemeyenin kendine göre bir sebebi vardır. Aslında önemli olan sebepleri değilde, daha çok sonuçlarıdır kanımca. Kişiye her mutsuz olduğu zaman "kim bilir o şimdi yanımda olsa böyle mutsuz olacakmıydım.." düşüncesini aşılar ve kahrettirir kendini ...
gerçekten seven insanın içine düştüğü durumdur zamanla söylemek dahada zorlaşır. hep bi mücize beklenir sevdiğini söylemek için ama o mücize hiç bir zaman gerçekleşmez. nietzsche ninde dediği gibi beni öldürmeyen her şey güçlendirir bu durumda insani güçlendirir fakat güç isteyen kim ben sevdiğimi istiyorum.
An itibariyle yaşadığım durumdur. iki senedir hoslandıgım kıza acıldıgım anda hayır demesıyle tekrar baş göstermiştir. Seviyorum ne yapayım yalan mı söyleseydim. Ama önemli olan bu dünyada önyargıları kırabilmek. Yukarıda yazdıklarım pek bağlantılı konular değil ama, sözlükten başka dert ortağımda yok. (bkz: dert ortağım)
dik dur biraz ne var ki söylesen seni seviyorum desen
kim ne der ne fark eder hayır mı ? der. olur mu der?
düşünmeden bir söylesen seviyorum desen düşünmeden... söylesen...
iftara beş varken elinizdeki suyu içememek nedir bilir misiniz? hiç şiir okumazdım ama aklıma ne geldi ya:
" epeyce yaklaşmışım, duyuyorum, anlatamıyorum "
Utangaçlık ve acaba ne der düşüncesi başta gelmek üzere söyleyememenin baş nedeni karşıdaki insandır. Sonuçta ters tepki verme ihtimali olan bir insana gider her şeyi açık açık anlatamazsınız. Ancak ne kaybedebilirsiniz? Ya o da sizi seviyor ve söyleyemiyorsa? Ya sizden bekliyorsa? Ya o da sizin gibi aynı nedenden söyleyemiyorsa? Neyse bir düşünün siz en iyisi.
Çok fazla gururun getirdiklerindendir belki.
Bir başka bakış açısı; ileriyi görüp, olmayacağını bilmek, boşa kürek çekmek istememek, kimseyi üzmeden bu işe son vermek ve sadece susmak... sonunda olan eylem belli, söylemez insan; söyleyebilemez.