insan sevince, hiçbir şeyin olarak da olsa hayatının bir köşesinde dursun istiyor sevdiği. yani artık sevgili de olmasan onunla, hatta hiçbir şey de olmasan bir merhabaya minnet eder oluyorsun. sabahlara kadar konuştuğun insanla artık bir merhaba diyememek de koyuyor tabii.
ilkokul ortaokul lise üniversite hatta bölüm bile aynı olan bir arkadaşım var. çok muhabbet bol kavga mı getirir desem bilemedim. biz birbirimize karşı çok saygısızlaşmıştık hayatımdan çıkarmayı çok kez düşündüm ve kısa süreli küslüklerimiz de oldu. yani böyle o kadar kızıyordum ki rüyamda falan dövdüğümü görüyordum. velhasıl kelam biz kopamadık. alışkanlıklarımın esiriyim diye düşünüyordum. yıllar yılları kovaladı. ikimizde birer yetişkin insan olduk. hala taban tabana zıttız ve istesek kavga edecek birşeyler illaki buluruz. ama etmiyoruz. biz aslında birbirimizi çok güzel beslemişiz. anlayış hoşgörü sabır ne derseniz deyin bunun adına, işin özüne bakıldığında bu dünyada bu kadar zıttımızı bulamayız eminim ve ikimizde taban tabana zıt özellikler barındıran biriyle dostuz. zaten iş hayatı vs girince işin içine bir bakmışız ki başbaşayız. kimseyle konuşulmayacak şeyleri birbirimizle konuşuyoruz. hatta konuşmaya gerek bile kalmadan gözlerimizle espri yapıp gülüyoruz. bu başlığı görünce dedim ki kendi kendime, “ o zaman ergenliğin saçmalamanın verdiği bir hışımla hayatından çıkarsaydın napardın? zaten kolay arkadaş edinemiyorsun, bir başına kalırdın.”
size tavsiyem hayatınızda mutlaka bir tane böyle insan bulundurun. arkadaşıma buradan sesleniyorum. “ iyi ki karşılaşmışız. dostluğun için, bu 3 günlük dünyada yanımda bulunduğun için teşekkürler.”
Bence zordur ama ben hayatimdan cikarma karari aldiysam artik o kisiyi sevmiyorumdur. Sadece alistigim icin o kisi hayatimdan ciktiginda bir sure boslukta hissedebilirim ama kimse vazgecilmez degil gec de olsa gercekten yeri doluyor ya da kendinle kalmaya alisiyorsun.
Allah kimsenin başına vermesin dediğim, dünyanın en zor olayıdır. 1 buçuk sene oldu neredeyse hala her gece rüyalarımda, düşünmediğimi iddia etsem de bi’ şekilde aklıma giriyor. Yıllarını verdiğin, yeri gelince aynı lokmayı paylaştığın insansa hele bi’ de çok zordur...
bir inat uğruna, zamanında bana söylediği tek bir cümle yüzünden 5,5 sene sonra bana gelen sevdiğim insana git dedim. berbat bi durumdu benim için. keşke öyle yapmasaydım.
Seviyorsanız bırakmayın. Bir daha öyle seveceginiz biri çıkmayabilir. Belki sadece kendinizi kandiriyorsunuzdur. ilerde o sevdiğiniz kişiyi başkası kaparsa napacaksiniz? Öyle izleyecek misiniz?
Kolay değil elbet, kimse kimseyi sebepsiz çıkartmaz hayatından. Mutlaka bardağı taşıran son damla vardır. Önemli olan hayatından çıkarttıktan sonra pişman olmamak.
Çünkü; alelade biri değil, sevdiğin biri.
Şuna benzer; Kolunuzu kaybetmemek için kangren olmuş parmağınızı kesmek zorunda kalırsınız. Bunun gibi bir şey.
Çok can yakan bir durumdur ama mecbur bırakılmışsındır. Birkaç gün çok üzülür insan hatta gözyaşı döker. Aradan belirli bir zaman geçtikten sonra hayatından çıkarılan kişi akla geldiğinde buruk bir gülümseme yer alır dudaklarda, gözlerde bir hüzün belirir ama geçer. Gerçekten geçer.
benim gibi her şeyi dibine kadar yaşayan ve obsesif biri için bir kalemi hayatından çıkarmak özel çaba gerektirirken, mıh gibi çakıldığın birini hayatından çıkarmak değil, çıkarmaya çalışmak bile ölümdür. yok, ölüm daha kolaydır be yav.
Çok sevmek işe yaramiyor.sevdigin birini hayatindan çikarmak hem kendine hem karsindakine daha fazla aci cektirmemek adina yapilandir.artik ayni yola bakmadiğinizda, farkliliklariniz heyecansiz ve sorun yaratan olduğunda, hayatin boyle mi devam edecegine dair kafada sorular belirmeye başladiginda zor da olsa sevdiğin kişi hayattan çikarilmali. Sevmek çözum degil her şeye yetmiyor.
zordur ve hatta imkansızdır,anıları unutmak gerekir önce,ama her unuttum dediğinde birşey hatırlatır onu.
sevdiğin kişiyi bir daha görmesen de,onunla bütün bağlarını kopsrsan da,ruhuna işlendiği için hala oralarda bir yerde olacaktır.