o yastıkta bıraktığı kokusunu icine cekip, hıçkırarak ağlayan erkektir.
o ilerleyen trenin icine atlayamayan erkektir,
dönünce o eve yanlızlığın dibini yaşayacak erkektir,
bir daha onu göremeyeceğini bilen erkektir,
Bu erkek akşamları deniz kenarında sabaha kadar içki içer ve ağlardı. Henüz 24 yaşındaydı, yaşadığı küçük kasabada bir kızı çok sevmiş, fakat kız onu başka biriyle aldatmış ve önüne gelene söylemişti. Bunu duyan genç kimseye inanmadı, ta ki kız ona e-mail atıp anlatana kadar. Bu genci darmadağın etmeye yetti, ama kız inadına peşini bırakmıyordu. Tekrar bir iki hafta araları düzeldi, sonra kız tekrar başkasına gitti. O vakitten sonra bu gence ne yapsalar kar etmedi, ailesi onu sahilde içip ağlamaktan vazgeçiremedi. Ve bir sabah erken vakitlerde sahilde ölüsünü buldular. Şimdi kimse bana gelip de erkekler kalpsizdir, ağlamaz demesin. Bu olay gerçekten olmuştur.
komik değildir. ezik asla olamaz. kafası çalışmayan ise sadece ağlamayan olabilir. sevmiştir çünkü. o belkide herkesten daha ciddi havalı ve zeki olandır. sevmesini bilendir çünkü... şu sıralar hiç yok tabi...
