zordur. 2009 yılı. Yıllık iznimi kullanmak için memlekete gitmiştim. dayımın oğlu ve ben, iki kafadar düştük yollara. yaklaşık on şehirlik bir planımız vardı. altımızda söylemesi ayıptır güzel bir araba, susmayan müziğimiz, paket paket sigara ve kola eşliğinde kendimizce tatil yapıyoruz. 36 saat hiç uyumadan araba kullandığımız günler oluyordu. goethe'nin o meşhur lafını vardığımız her şehirde daha iyi anlıyorduk; "mutluluk varılacak bir istasyon değil, bir yolculuk seklidir". seyehat planımızda olan rize' ye varmak üzereydik. rize'nin girişine yakın bir noktada hemen önümüzde olan otomobil sebebini bilmediğimiz bir şekilde aniden bariyerlere doğru yöneldi ve bariyerlere çarparak takla attı. benim saydığım en az beş takla vardı. daha bir kaç saniye önce önümüzde giden otomobil...şaka gibi geliyor insana. gözümüzün önünde böyle bir şey olması beni çok etkiledi. Rize' de konaklayacağımız yere geldiğimizde arabadan hemen inmedim. telefonu elime aldım ve Onu aradım. ilk defa Onu sevdiğimi söyledim. Üstelik dünyanın en karamsar insanı olmama rağmen bir kere bile sonrasını düşünmedim. sonrası olmayabilir. Zira, buna çok yakından tanık oldum. ne mi kazandım?başını omzuma koydu...Sonuç her ne olursa olsun sevdiğinizi söyleyin. hayat kısa, kuşlar uçuyor...
Gerçek sevginin alametidir. Haya dandır. Sen söyleyemedikçe üçinde büyür. içinde büyüdükçe de hiç söyleyemezsin. Yıllar geçtikten sonra gönlünde sevgiye aç hiçbir eksiğin kalmaz. Lakin hedefine ulaşmakta ayrı bir dert tir.
seven sevene sevdiğini söylesin demiş efendimiz. neden söylemezsiniz ki. ya bu sizin başınızın ağrıdığını söylemeniz gibi birşey. siz seviyorsunuz sizle alakalı bir durum. illa beni sev demiyorsunuz ki, (seni seviyorum) bunu söylüyorsam sen de sevmek zorundasın diye değil, bilmelisin diye. topu sana attım ister gol at ister korner. sende...
Kotudur. Bir sevgilim var. Yarin obur gun siktirip gidiyorum, nasil diyeyim? Ya kusura bakma seninle sevgilimi cok guzel aldattik seni de cok seviyorum onu da seviyorum mu diyeyim. Elim her dakika telefona gidiyor arayamiyorum mu diyeyim. Yoksa Sevgilimden ayrilmaya da gotum yemiyor mu desem. Simdi yine bir sekilde devam ediyor. Sevgilim kadar sık goremesem de gelmeden once aramak zorunda kalsa da yine arada bir kokusu kokuma karisiyor yetmiyor ama katlanilabiliyor. Seviyorum dedikten sonra arkasinda duracak göt ben de yok. Sevdigim kadina da metresim gibi muamele etmekten de tiksiniyorum. Bazen kendimden de tiksiniyorum.
Haketmiyordur.
Siz deliler gibi severken, o sizinle birlikte geçirdiği zamana değer vermeyince söylemek gelmez içinizden. Yüreğiniz çatlarcasına seviyorum diye çığlıklar atarken, dudaklarınız sus pus olur.
Siz, Gözlerinizi bir saniye bile yüzünden, gözlerinden, gülüşünden ayıramazken, o size yüzünü dönmeyi bile çok görür.
Siz Her zerresini, doğum lekesini, çocukken düştüğü bisikletin bıraktığı izi, sevdiği/sevmediği her şeyi ezbere biliyorken, o sizin adınızı karıştırıyorsa eğer, işte o Zaman söyleyemezsiniz sevginizi.
Yolun açık olsun der, yolunuza bakarsınız sürekli arkanıza bakarak.
ben bu olayı anlayamıyorum şimdi arkadaş. seviyorsun ama söylemiyorsun. sonra sevdiğin ona onu sevdiğini söyleyene gidiyor. sonuç? malsın. çözüm? çözüm yok. bu saatten sonra sevdiğini söylemeye iyice çekiniyorsun tabii. kale boşken gol atamayan adam bu durumda hiçbir şekilde yerinden kıpırdayamaz. e tabii içip içip gidip sevdiğini söylüyorsun bu sefer. komple seni hayatından siliyor haliyle. iyice batırdın bak. işte bu yüzden sen sen ol birisiyle biraz olsun bir şeyler paylaşıp yakınlaşltıysan aptallık etme. uzaktayım, nasıl olur ilişkimiz falan deme. olanın oluyor, geç onları. zarf atıldığı an havada kapacaksın. karşındaki sana iş atmışsa ona neden yakınlaşmıyorsun ki? malsın işte mal. sonuçta bunları çok sevdiğin biri için yapacaksın. yavşak falan da değilsin yani. ama sonunda yavşağa gidiyor değil mi bir de böyle de bir sıkıntı var şimdi. çözemedim ben bu işi. gel boş ver iki bira çakalım iyisi mi keyfimiz yerine gelsin.
ah o sevilenler bir bilseler, ne dünyalar bitiriliyor bir gecede çıplak elle alevi söndürülen mum ışığıyla birlikte. ne hatıralar siliniyor çaresizce yaratılan umutların ardında göz göre göre. bir bilseler...