müşterilerimizden sayın nuri mert ile 5-6 aya yakın zamandır hergün telefonda konuşmaktayız. kısık nefes alışları, kelimeleri basa basa kullanması insanın ister istemez ilgisini çekiyor. telefonda 'bugün nasılsınız hanımefendi.' deyişi bile insanın içini titretiyor sahiden.
son telefon görüşmemizde ofisimizi ziyarete geleceğinden, benim ellerimden kahve içmek istediğinden falan bahsetmişti e tabi ofiste bir bayram havası. sesi o kadar iyi olan bir adamın yakışıklı olmama ihtimali aklımın kenarını siktir et kıyısından bile geçmiyor.
bugün pıtı pıtı entry girerken karşıdan takribi 60 kilo, gözlüklü, çakma adidas şapkalı bir şey belirdi. şey diyorum çünkü adamlık sıfatı biraz uzak kalmış bünyaden. mevcut olan adamlığı da o çakma şapkayla yerle yeksan etmiş bizzat kendisi. elini uzattı yine aynı sesle 'merhaba ben nuri mert.' istemsiz adamın arkasına baktım. dedim yok, bu ses bundan çıkıyor olamaz. biri kesin dublaj yapıyor. bir iki cümle sonrasında ancak kendime gelebildim. vallaha oymuş.