Kapısının önünden geçerken on kere
baldırımdan ısırmış bile olsa, Sahibi tarafından terk edilmiş köpekle
yemeğimi bölüşürüm de, Efendisi tarafından terk edilmiş hainin perişan haline asla acımam...
Bir Nihat Behram sözü...
Ne alakası var diyecekseniz, çok alakası var efendim. öncelikle kürt kimliğinin kabul edilmediği ve kürtçe şarkı söylemenin yasak olduğu bir zamanda; Serdar ortaç o gece (mgd gecesi) ahmet kaya'ya olan linçi proveke eden ve bizzat çatal bıçak atarak bu işin öncüsü olan şahsiyetsiz kişiliktir. Şartlar o gün için öyleydi demeyin bana. Sonucunda ahmet kaya'ya açılan onlarca dava daha sonra ise sürgün... 43 yaşında yani sürgünün 2. Yılında memleket hasretine yenik düşen bir kalp.
Ve milyonlarca hayranına bir daha ahmet kaya'nın konserine gidememenin hüznünü yaşatan entel maganda.
Bugün girilen barış sürecinde iktidar yalakalığı adına ahmet kaya'dan özür dilemen hem inandırıcı değil hemde kabul edilebilir değil.
Ne gerçek bir ahmet kaya hayranı ne de tarih seni asla affetmeyecek...
Hep eline bulaşmış o kanla, ahmet kaya'ya linçi başlatan, onuncu yıl marşını okuyan ve askerden kaçtığı için askeri mahkemeye çıktığın o görüntülerle Hatırlanacaksın....
ne köpekliktir bu böyle. efendileri tavir değiştirince kendileri de birer birer tavir degistiriyorlar. tamamen konjoktürel. yoksa kimsenin pisman oldugu yok.