yalan söyleyen kızdır. bir arkadaşımın sevgilisi aynı lafları sarfedip, söz yaptıktan sonra nişan arefesinde çocuğa '' sen bana şuan yaşadığım hayatı bu işinle nasıl sağlayabilirsin ki?'' dedikten sonra benim artık bu laflara inancım kalmadı. arkadaşın da kalmamıştır büyük ölçüde. bir evliliğin sürdürülebilirliği ev içi ekonominin düzeninden geçer. boşanmaların çoğu şiddetli geçimsizlik ve bu şiddetli geçimsizliklerin çoğu sebebi de aile için işsizlik veya mali problemlerden oluyor. kimse bana demesin gecekonduda bile senle yaşarım diye. o gecekondu f tipi cezaevine dönüyor sonra, ya da yalnız kaldığın bir eve.
aşkla gözü boyandığındandır, hele bir aç kalsınlar, camın pervazından soğuk girsin içeri, dam akıtsın, yollar çamur olsun, elektrik kesilsin, yıkım ekipleri kapıya dayansın ben onu o zaman görürüm.
1 ay sonra, yerleri parke yaptırmak isteyecek. parkeyi yaptırmadan önce hazır yaptırıyorken petekler taktırılır.
mutfak dolabı yaptıralım.
banyoya duşakabin, tuvalete zırt, salona pırt, antreye duvar kağıdı, kapılara sim derken gecekondu bir saray yavrusu olur.
ilk başta, sen ol yeter dersin ama işin özü öyle değildir.
bu sana gelirken ne getireyim diyen sevgiliye sen gel yeter dedikten sonra, insan gelirken bir çikolata mokalata alır be pinti diye şakalaşmaya benzer.
her şakanın altındaki gerçeklik payı ise 100 üzerine 100dür.
muhtemelen 6-12 ay arasında sözünden dönüp, car car adamın başını yiyecek kadındır. zira her kadının bilinçaltındaki materyalist kişiliği elbet bir gün ortaya çıkacaktır.
hayatı tersten yaşamak isteyen ve maddiyatla işi olmayan yürekli kızdır. Gecekondu sever bir tarafı da vardır. Helal olsundur. Ama yaşamaya başlasın bakalım bu cümleler yaşayınca ona iltifat.