kimi zaman küfür etkisi yaratacak bir cümle de olabilir; nitekim insanın aklına da gelmiyo değil hani orospu musun arkadaşım niye herkes tanıyo seni demek...
arkadaşımla yolda giderken ona söylediğim söz öbeği. yanımızdan geçen *her on kişiden yedisine selam verir ve onlardan selam alır. sonra espri yapar güzelinden: var ya belediye başkanlığına aday olsaydım kesin seçilirdim.*
içmeden sarhoş eden...
sayısını hatırlamadığım sayıda tekrar tekrar dinlediğim, satırların vurgusunda ve namesinde kaybolduğum...
insana "sesinide son ayar açayımda tam olsun dedirten" fakat ev sakinlerinden mütevellit yalnız iken dinlediğim, bir "düş sakini" olarak düşlerde kaybolduğum şarkı...
"Rüzgar bir hüznü oynatır yerinden
Ve sevgiyle ağlarım düne
Ve birikir içimde bir acı şehir ve sen..." *
şiir değil de şöyle bir fıkra vardı yanlış anımsamıyorsam:
temel paris'te bir petshopa girer. insanlar bir papağanın etrafından toplanmış hayretle bakmaktadır. dükkan sahibine papağanın özelliğinin ne olduğunu soran temel, 'bu papağan insanın kişiğini biliyor, hemen söylüyor' cevabını alır. papağanı yakından görmek isteyen temel yaklaşır yaklaşmaz, papağan 'salaaak, salaaak' diye bağırır. temel sağa sola bakıp sonra, 'ben mi?' diye sorar, papağan 'evet salak' der. buna biraz bozulsa da temel, bu papağanın iyi bir yatırım olduğunu düşünür ve satıcıdan bu papağanı kendisine satmasını ister. ancak satıcı bu papağanı asla satmayacağın söyler. temel çok ısrar eder ancak petshop sahibi kararını değiştirmez, ancak başka bir teklifte bulunur. der ki; 'sana bu papağanı satmam ama bunun üç adet yumurtası var. sana onları satayım, muhtemelen onlar da bu papağan gibi yetenekli olur. çok daha ucuza üç papağan almış olursun. ' bu teklif temel'e cazip gelir ve okkalı bir ücret ile üç adet kuş yumurtasını alıp memleketine döner.
döner dönmez reklama başlar tabi. paris'ten öyle bir şey getirmiştir ki, ülkedeki herkes namını duyacaktır. yaklaşık iki hafta sonra üç adet karakter tahlili yapan papağanı olacaktır. bütün ahali merakla beklemeye başlar. beklenen gün gelir ve temel'in yumurtalarından minik kuş yavruları çıkar. ancak bir sorun vardır. yumurtalardan birinden bir karga yavrusu, diğerinden serçe ve sonuncusundan da muhabbet kuşu çıkar.
temel bu olaya müthiş sinirlenir ve uçağa atladığı gibi doğruca paris'e gidip petshopun yolunu tutar. papağan hala ordadır. temel'i görür görmez, 'açılın salak geldi' der. temel hiç bozuntuya vermez ve papağana yaklaşıp kulağına; 'benim salak olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin nasıl bir orospu olduğunu tüm trabzon şehri biliyor.'
ömrümüzün birkaç yılını çürüten düş sokağı sakinleri'nin bi şarkısı daha. ergenliğim zindan oldu lan bu şarkılar yüzünden. bi insan bu şarkıyı ezberler mi? salaş meyhanedeki yorgo... hala aklımda!