sözü çiğdem talu'ya müziği melih kibar'a ait bir şarkıdır. bir zamanlar zerrin özer seslendirmiştir. melih kibar yadigar adlı albümünde sibel ... (soyadı aklıma gelmedi) söyletmiştir.sözleri:
Bu bir şarkı değil
Bir şiir hiç değil
Bu bir duygudur böyle
Yüreğimin sesine
Kulak ver ve dinle
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Bu bir şarkı değil
Masal hiç değil
Bu bir cümledir böyle
Yüreğimin sesine
Kulak ver ve dinle
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Bu bir şarkı değil
Bir rüya hiç değil
Seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Not: soyadı gürsoy'muş. dramadrom'a hatırlattığı için teşekkür ederim.
söylemekte oldukça zorlandığım ancak biçoklarının rahatlıkla dile getirebildiği ve bu kadar hor kullanıldığı için taşıdığı anlamın altında ezilmeye,giderek değersizleşmeye başlayan söz dizimi...
karşılık beklemeden, ansızın ve gerçekten söylendiğinde esas değerine kavuşan söz... ama unutulmamalıdır ki günümüzde bu sözcükler birer tehdit yada dalga geçme malzemesi olarak kullanılabilmektedir...
seni seviyorum demek çok basit bir o kadar da zor "seni seviyorum" sıradan kişilere yada gercekten aşık olmadığın kişilere söylerken ağızdan bir çırpıda çıkar ve sonra yok olur eğer senin için vazgeçilmezse işte o an gerçek "seni seviyorum" devreye girer söylerken bile farklı dünyalarda kaybolusun işte o an bu iki kelimenin büyüsü seni ve sevdiğiniiçine alır
--spoiler--
kimse söyleyemeyecek senin gibi
kimseye söyleyemeceğim sana söylediğim gibi
seni seviyorum...
--spoiler--
istenilen kişiden duyulmadığı zaman ya da artık duyulamayacak olmasından dolayı hiçbir değeri olmayan sözdür... öylesine söylenecek, duyulunca heyecanlanmış taklidi yapılacaktır...
bazen de düşler kurulur;
onun başkasına söylediğine dair... o zaman bir bıçak daha saplanır sırta, diğerlerinin yanına...
anlamı az ve öz söylendiğinde beliren ve değer kazanan söz öbeği. eğer bir kişi sizi durmadan "seni seviyorum" diyorsa artık o sevgiden çok alışkanlığa dönmüştür ve anlamını yitirmiş, adeta bir sakız haline gelmiştir. bu lafı söylemek için bazen uzun süre bekler insan; ama bilmez beklemek anlamsız ve zararlıdır-asla diyememe şansı da vardır *. son ana kadar geciktirilir bu söz öbeği bazen, kişi söyleyemez-aslında çok kolay görünür "ne var ki" diye düşünülür; ama bir insan karşısındakine gerçekten deliler gibi aşıksa bunu söylemekte güçlük çekebilir. ozan kıratlı da "seni sevmek" adlı şiirinde bu konuyla bağlantıları şu sözleri sarfetmiştir:
seni sevmek
sana her an sevdiğimi haykırırken
bir türlü duyuramamak gibi
seni sevmek
gözlerimle aşkımı anlatmaya çalışırken
dilimin tutulması gibi
seni sevmek
her an seni düşünmek
ama bir türlü söyleyememek gibi
seni sevmek
seni düşünerek ölmektense
seni düşünmekten ölmeyi tercih etmek gibi
seni sevmek
sana hissettiklerimi anlatacak
bir sözcük dahi bulamamak gibi
zamanında sevdiğinin ağzından duyabilmek için insanları çıldırtan, şimdi ise olur olmadık herkesin her an dilinde sakız olmuş ve mekanikleşen dünyada daha da değer yitirmekte olan acınası cümle.
insanların değer verdiği insanlara kurduğu cümledir. Aile fertlerine söylenmesi şiddetle tavsiye edilir. her zaman aşkla alakası olmayan bir cümledir. Ve genelde söylenmeyince ''ahh neden söylemedim'' diye pişmanlık duyulur.
tanım yapılamayacak kadar değerli ve söylenmesi zor cümledir. hele de, sizin içinizden gelerek söyleyebileceğiniz birinden duymak ve ona bu cümleyi kurmak kadar, insanı mutlu edebilecek çok az şey vardır sanırım.