aşık olduğunuz kişiden duyduğunuzda resmen bu dünyayla bağlarınızı koparan, sizi ayrı bir boyuta taşıyan söz.
halbuki 2 kelime lan, sadece 13 harf ama insanın yüreğini zıplatıyor işte, aşk bu aşk..
Artık demode olmuş aşkın eskisi gibi ifade edilmeyeceği bir söz çünkü bu sözü söyleyenlerin %50'si formalite icabı. Ayrıca seni seviyorum'u asıl denilmesi gereken kişi varsa o da "Annedir!"
"geldiğinde seviniyorum, gittiğinde gelecek olduğunu düşünüp kendimi avutmaya çalışıyorum bazen geçiyor zaman, bazen sensizlik nöbetlerinde boğuluyorum. elini tuttuğumda heyecanlanıyorum, dizlerimde yatarken saçlarını okşamayı, yüzünü sevmeyi bazen de bir öpücük kondurmak yanağına.. uzun geceler, kısa geçen büyük vakitler... ayrı kaldığımızda geçmek bilmeyen küçük zamanlar... yanımda olmandan, benimle kalmandan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum" un iki kelimeye sığdırılmış halidir.
edit: bu entry alinti değildir. tamamen yazarın kendisine aittir. silmeyin.
Sadece - sen - olduğun için. Gürültülü kahkahan,dağınıklığın, iştahın, sabah huysuzluğun, savrukluğun, küsmene rağmen..
Seni seviyorum... Sen de beni sev diye değil, seni çok seviyorum, o kadar çok seviyorum ki; yanımda mutsuzsan eğer,benden uzakta mutlu ol diyebilecek kadar...
Ne varsa seninle ve senin sesinle, ne varsa elde kalan, paylaşarak..
Eğer bir gün gitsen de, şayet beni benim seni sevdiğim gibi sevmesen de seviyorum...
yanınızda ki sevgilinin küçük bir öpücükten sonra gözlerinizin içine bakıp ellerinizi tutup fısıltıyla söylediğinde daha da hatta öyle anlamlı olan söz.
sık söylendiğinde anlamı azalan, duyulmadığında ise sevdiceğinizin artık sizi sevmediğini düşündüren kelimedir. ayarı iyi tutturulursa her duyulduğunda insanı çok mutlu eder. ama en güzeli duymak yerine hissetmektir.
ne yazık ki, sadece dilde olan ve giderek anlamını yitiren, ucuzlayan, sahteleşen sözdür. davranışlarıyla bu sözü söyleyenler başımızın tacı olmalıdır. kulakları tıkayıp, davranışlar gözlenmelidir.