söylemeyi çok sevdiğim cümle. Çok sevdiğim iki kişiye sık sık söylüyorum. Neyse ki ikisi de aynı karşılığı veriyor. Bunu kullanırken cimri olmamak lazım.
En son bunu dedigim kisi kosarak uzaklastı. Umrumda olmadıgını ne zaman anlayacaksın dercesine gitti. Gitsin.
Bir kez daha fark ettim ki beni kim merak etmiyorsa onu seviyorum. Derdimi kim dert edinmiyorsa, kim gülmemi istemiyor umrunda olmuyorsa, kime sığındıgımda canım yanıyorsa onu seviyorum.
Kim mutlu etmekten cok acı veriyorsa onu seviyorum.
Ve bir kez daha fark ettim ki cok yanlıs yaptım. Cok zorladım. Cok üstüne düstüm. Cok basa sardım. Cok bir sey olmamıs gibi yapıp yok ya öyle demek istemedi aslında niyeti o degildi dedim. Cok yıprandım.
Fark ettim ki her sey bu kadar basitken her sey bu kadar anlamsızken ben böyle üzülmeyi hak edecek hicbir sey yapmadım.
Ve ögrendim ki sen ne kadar cabalarsan cabala eger gercekten ilgisini cekebilseydin zaten ardından gelirdi. Sen kırmamak icin zayıf noktalarının yakınından bile gecmemeye calısırken veya oldu kırdın diyelim nasıl telafi edebilirim diye düsünürken, cekinmeyip gözünü kırpmadan paramparca eden, en ufak bir tartısmada bütün güzellikleri hoslukları yoksayıp alabildigine, son raddesine kadar cirkinlesen, hakaretin, seviyenin bokunu cıkaran, Kimsenin pesine düsmeye gerek yok.
Cünkü gercekten seven insanın böyle olmayacagını anladım. Deger veren insanın en azından tamir etmeye calısacagını anladım.
Ne yapalım yanlıs yere sapmısız.
Artık sadece bu konulara girmek yoruyor. Kalbimde bir yerdesin hala. inkar da etmiyorum bunu ama bıraktım. öyle duruyorsun. Özlüyorum ama geri istemiyorum. Cünkü biliyorum ki defalarca yasadıgımız gibi geri gelecek olsa bazı seyler sen aynı ilgisizlikle aynı umursamazlıkla devam edeceksin ve ben yine sonu olmayacagını bile bile yine aynı istekle kendimi hırpaliycam.
Buna hic gerek yok.
Herneyse. Zaten geri yasanabilecek bir sey de kalmadı.