söylemesi zordur. fakat sevdiğin ve söylemen gerektiğini düşündüğün insana da defalarca söylemek istersin. hatta söylersin de. aslında içten içe korkarsın ya bu laftan sıkılırsa diye. ama kendini de tutamazsın işte. söylenebilcek en güzel sözdür. en ateşli ateşli kavgalara bile devadır.
erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
-baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...
erkeklerin kafesleyene kadar bolca söyledikleri hatta söylemekle yetinmeyip mesajlara döktükleri yalan ifade. kadınlar içinse duygunun en basit dışa vurumu.sahtekarlıkta erkeklerden aşağı kalmadıklarından çoğu kez onlara da inanmamak gerek. erkek mecburiyetten, kadın çaresizlikten 'seni seviyorum' der. istisnalar kaideleri bozmaz.keşke bozsa...
kısa ilişkileri bitiren, uzun ilişkileri güçlendiren o harika ve özel cümle.. kızlar vardır bu cümleyi duyunca düyanın en mutlusu olur, kızlar vardır bu cümleyi duyunca bağlanmaktan korkar kaçar. bu cümle söylenmeden çok düşünülmelidir. ***