abartılan erkektir.
zira özür dilemeyi beş yaşında falan öğrenmiş olması gerekir*. bu model erkeklerin birde yirmi yaş üzeri versiyonu mevcuttur ki yediği her haltın altından bu iki cümleyle kalkabileceğini düşünür. bu onun kibar, nazik, pişman, akıllı vs. olduğu anlamına gelmez. büyük ihtimalle kurduğu iki cümle öğrenilmiş zımbırtıların dışa vurumudur. ***
bir süre sonra kısacık bir telefon konuşmasını bile "seni seviyorum" diyerek bitirmesi ve tezgahın üstünde bıraktığı bardak için çiçek ve bilumum hediyeler eşliğinde özür dilemesi beklenir.
Karşı tarafın tavrını ölçmek ve kızı kendi tarafına çekmektir. Yoksa yoktan bi sebepten ötürü özür mü dilenirmiş. Zaten kızı sevmişsin izin almadan neden özür dilersin ki?
yine de kıymeti bilinmeyen erkektir. haa bunları söylemek bir erdem değil tabii. ama seni seviyorum dersin, "şu kadar çok söyleyip durma şunu hiç bir anlamı kalmıyor" cevabını alırsın. yaptığın hatadan dolayı özür dilersin, "yap yap özür dile ne güzel. bana özür dileme bundan sonra" cevabını alırsın.
karşısındakine saygı duyan ve onu üzmek istemeyen erkektir.
aslında erkek milletine baktığınız zaman sadece sevgiliye değil genel olarak insanlara karşı özür dilemek konusunda bir sıkıntısı var çoğunluğunun. yani türk milletinde erkeklere empoze edilen " güçlü " erkek kriterlerinde kimseden özür dileme maddesi yer alıyor olacak ki pek çok delikanlı diye geçinen tip bu fonksiyondan yoksun ülkemizde. ancak hatanızı anlıyorsanız özür dileyebiliyorsanız asıl delikanlılık budur.
babam bana hep " en büyük delikanlılık efendiliktir " derdi.