gerçekten nasıl sevdiğini, ne kadar uğraşsan da , sevdiğin kişiye söylerken; o kişinin, tam olarak senin hissettiğin ve dediğin şekilde algılamamasının acabası olduğu için belkide. bu işlerin karşılıklı olması hep ideali ama, bu durum, bunu anlatıyor gibi geldi bana.
Çünkü ilk kez söylenecekse artık o ilişkide dönüm noktasıdır o AN, ya hislerinize karşılık verir sevili olursunuz ya da istemez sizi, eski arkadaşlığınız da artık yoktur yine konuşursunuz ama hep mahçup şekilde, hele de gururluysanız.
diyin abi diyin. içinizde kalıp kendinizi yiyeceğinize söyleyin açılın ondan sonra o kendi içini yesin dursun. seviyorsanız söyleyin yoksa birisi gelip elinizden aldığında sevdiğiniz kişiyi 100 litre rakı içsen unutamazsın. geç kalmayın hiç bir zaman.
çünkü sevmek teslimiyettir, teslim olmaktır, bak sana güveniyorum üzme beni demektir, sen diğerlerinin üzerindesin demektir, seni kaybetmek istemiyorum hayatında bana yer ayır demektir,
seni seviyorum demek ihanete giden yolun anahtarıdır, ve bu anahtarı hep kendi elimizle teslim ederiz.
insan, bu sözün karşılığında ya reddederse diye bir korku duyuyor. artık o sözden sonra eskiye de dönemez. ok yaydan çıkmıştır ve sen o sözün sahibiyken artık esirisindir.
büyük bir kumardır atılan bu adım ya tamamen kazanırsın ya da kaybedersin ortası yok!
kimse kınamamalı bu durumu çünkü hayat içindeki herkesi çetin bir şekilde sınıyor.
seni seviyorum derken egondan çırılçıplak soyunup--çünkü bu ana kadar bilinç altında hep kendini sevdin-- savunmasız kaldığını fark ettiğin için zorlanıyorsun.