izlemekten hiç bıkılmayan bir animasyon. insanı bambaşka bir dünyaya götürüyor. her bir detayını günler sonra bile unutmuyorsunuz. bazen hüzün, bazen neşe dolu bir filmdir.
gına getiren walt disney yapımlarından sonra izlendiği taktirde ilk önce bi "noluyo lan!" etkisi bırakır. sonrasındaysa izle ve keyfine bak arkadaşım. mal olursun izlerken.
bu filmi puanlandırmak gerekirse ben ona oha puanını verirdim.
ya da sözlükte yazar olsaydı bu anime, kesinlikle ulu sıfatını alırdı.
miyazaki amcamın ellerinden öpüyorum. sayanora.
--spoiler--
Chihiro, babasının iş değişikliği nedeniyle bulunduğu şehirden taşınmak zorunda olan 10 yaşında üzgün ve biraz da hırçın bir kız çocuğudur. Chihiro ve ailesi, yaptıkları yolculuk esnasında ilginç olaylarla karşılaşacaklardır. Yanlış girdikleri bir yolda, karşılarına çıkan bina karşısında durmak zorunda kalırlar. Chihiro'nun hissettiği tedirginlikle binaya girmek istememesini ve yola devam etme isteğini ailesi umursamaz ve küçük kızın tüm ısrarlarına rağmen anne ve baba bir tünelden geçip ilerlemeye devam eder. Terkedilmiş bir eğlence parkı olduğunu düşündükleri yerde, hazır yemeklerin olduğunu gördükleri lokantadaki bu yemekleri yiyen anne ve babasını uyaran ve kendisi yemeği reddeden Chihiro, onları orada bırakıp etrafa bakmak için uzaklaşır. Karşılaştığı bir çocuk ondan oradan gitmesini ister ve Chihiro geri döndüğünde anne ve babasını birer domuza dönüşmüş olarak bulur. Chihiro, anne ve babasına yardım etmek ister ancak ortalık bir anda hayalet karnavalına dönüşür.
Hapis kaldıkları bu büyülü ortamdan onları kurtarmak mızmız, şımarık ve huysuz Chihiro'ya kalır. Hayatta kalmak için, kendisini bir çeşit hayalet ve Shinto tanrılarının banyo evi olan otele kabul ettirmek zorunda kalan Chihiro, bu banyo evinde hayaletlerin gizem perdesini aralamakla kalmayacak, aynı zamanda kendisine yardım eden esrarengiz Haku ile aşkın büyüsünü de keşfedecektir.
--spoiler--
güzel bir anime, hayal dünyasında gezinip insan davranışları sorgulanmış. alice in wonderland tarzında fakat karakterler, yer ve zaman farklı.
tercihim biraz daha tutarlılık içermesi idi. şayet küçük bir kız olmasına rağmen yetişkin davranışları kızın üzerine yüklenmiş. sürekli ağlak bu kızın gülmesine rastlamak hemen hemen imkansız gibi. ayrıca gelmiş geçmiş en iyi anime derken diğer animelere haksızlık ediliyor. konusu, grafikleri, müzikleri vs. neye göre en iyi?
son zamanlarda izlediğim diğer bir anime olan up bana daha eğlenceli geldi.
tekrar tekrar izlenip tekrar tekrar entry yazılası, dünyanın en müthiş animesi. hala izlemeyenler varsa o kadar çok şey kaybediyorlar ki... bu animeyi ne zaman izlesem aşkım depreşiyor ayol, hele o insanı kendinden geçiren müzikleri yok mu? of yahu, bu arada chiriho'nun yanındaki hizmetçi kızla sevişmek istiyorum.
miyazaki'nin oscar ödüllü en güzel eseri. insanlara ders niteliğinde izletilmesi gereken hayalgücü ötesinde bir başyapıt. özellikle film başlarken çalan müzik ve sonda çalan itsudemo nandemo adlı ayrı eser bi güzeldir. bir kız ve içine düştüğü nehirin * aşkı... ne kadar uçuk ve kışkırtıcı.
çok yetenekli bir besteciden dinlenen iyi bir senfoni gibi, hayranlık verici bir tablo gibi, okuyunca tadı damakta kalan bir şiir gibi etki gücü yüksek miyazaki filmidir ruhların kaçışı; ince ince nakışlarla işlenmiş bir masaldır adeta. görselliğin bu kadar yoğun hâkimiyetine karşın verdiği mesajlar da bir o kadar doyumluktur. büyüyüp de küçülmüş gibi duran, sabır küpü, ailesinden çok daha olgun, insaniyetli ve pek hakkaniyetli chihiro ile haku'nun tertemiz aşkı, sophie ile howl'un fedakâr aşklarına da fazlaca benzer bir yandan.
öyledir ki, her izlendiğinde yeni baştan içini temizler insanın.
miyazaki'nin hayal dünyasınının genişliği ve yaratıcılığının ulaştığı nokta karşısında ağzın açık kalmaması imkansızdır. iki küsur saat boyunca çalan telefonları ve eve gelmeye çalışan arkadaşları göz ardı ederek ekrana kitlenip seyrettiğim film.
--spoiler--
filmde bir aşk var ki, baş kahraman küçük japon kızla, haku (the spirit of the river) arasında geçiyor. ya kimin aklına gelir nehrin ruhu ile yaşanan bir aşk teması.
--spoiler--
beyaz perde aracılığı ile anlatılan bir masal. insanın hayal gücünün limitlerini zorlayacak karakterler ve olaylar. doğa tanrılarının hamamı gibi absürd bir mekanı baz alarak anlatılan tatlı öykü.
konuyu tek cümle ile özetlemek bile bir tuhaf;
--spoiler--
ufak japon kız ile küçükken içine düşüp boğulma tehlikesi atlattığı nehrin aşkı.
--spoiler--
2003 yılında oscar ödülü almış hayao miyazaki animesi. yayınladığı yıl japonya'da gişe rekorları kırmıştır. üstadın geniş çevrelerce tanınmasındaki etkisi yadsınamaz bir gerçektir.
milletin mışıl mışıl uyuyup, rüyalar gördüğü bir gecede uykusuz kalanların izlemekle ne kadar doğru bir tercih yaptıklarını anlayacağı japon animasyon filmi. bu film sizi zaten rüyalar alemine götürecek, belki de hayatınızın en güzel rüyasını göreceksiniz.
süper duygular bırakan bu muhteşem anime tadını yakalayabilmek için yine hayao miyazaki nin olan howl's moving castle mutlaka izlenmelidir ki felsefenin dibi görüle.
animede siyah, maskesi olan bi yaratık var hani.
sırf onun yaptığı o hareketler ve ıh ıh deyip altını almasını istemesi için bile izlenir sprited away. miyazaki'nin mononoke hime'den sonra en sevdiğim animesidir.bir sürü ödül toplamıştır bu anime.
2 saat 5 dakika boyunca gözlerinizi ekrandan bir saniye bile ayırmanıza izin vermeyen, mekan tasarımları, karakterleri, kurgusu harika ötesi olan muhteşem anime, oscar sahibi yapım.
büyük usta miyazaki nin başyapıtı, fantastik ögelerle süslü, güçlü çizgileriyle anime sanatının bütün şıklığını bünyesinde barındırıyor. eğer bu ismi duyuyorsanız kesinlikle izleyin ;