daha önce izlemediğim fakat bu gece bi göz atacağım film. son zmanlardaki yerli bağımsız filmler listesinde başıçek n film siyah beyaz formatta çekilmiş. demet evgar a bayılan bi sinemasever olmama rağmen medense onur ünlü nün çok da başarılı bi film çekmiş olduunu düşünemiyorum doğrusu. zira artık işi öyle bi boyuta da getirdi ki çektirdği her filmi absürtlük sıfatının arkasına alıp sanat filmi çektiğini zannetmeye başladı. umarım işin bokunu çıkarmamıştır.
bok gibi film amk. bi kurtulamadık şöyle filmlerden balmış sütmüş götmüş 20 dk izledim bunalıma girdim. sinemada gosterilmemiş, dvd si yok noluyo yani vayyy ne gizemli, ne entellektüel bir film mi.
edit: al işte bir de 00.15 de demişler 23.45 de başlattılar. ne güzemli yeaaaa.
izleme imkanı olmayıp ugün anca izlenebilen film.
ulan ben mi cahil olduğum için bi bok anlamadım yoksa film bi bok anlatmıyor mu?
-bu zamanı durdurma olayı ne?
-ismail abi(leyla ile mecnunun) nasıl ölümsüz? kimi temsil ediyor bu adam?
-bi sahnede ali atay duvardan geçiyor. bunların özel yeteneklerimi var.
film de neyi anlamam lazım biri açıklarsa on numara olur.
Tamamıyla absürt ve cool bir film,bunu niye söyledim çünkü filmi izlerken duvarlardan geçen birini gördüğünüzde böyle saçma bir film olur mu demeyin çünkü bu film baştan sona absürt karakterlerle dolu bir film.Açıkçası izlemeden önce beklentilerim vardı fakat tam olarak beklentilerimi karşıladığını söyleyemem.Filmin siyah-beyaz olması filme bir cool'luk katmış hatta bazı sahnelerin ışıklandırması ve çekim açısı o kadar güzel ki insan hayran kalabiliyor,fakat bence filmin işleyişi kesinlikle yavan olmuş.Aslında konusu ve karakterleriyle çekici bir film fakat hikayenin işleyişi gerçekten kötü,niye bu kadar ağır işleyen zaman zaman sıkan zaman zaman gereğinden fazla uzatılan sekanslar konmuş ki? Ben ağır filmleri sevmeyen biri değilim benim için önemli olan olayların ne hızla aktığından ziyade olayların işlenişi ve sunuş biçimidir fakat bu filmde sanırım bütün her şeyi karakterlerin absürtlüğü üzerine kurmuşlar çünkü olay örgüsü bana kalırsa vasat.Bence daha iyi bir film çıkabilirmiş fakat hikayenin işlenişi yüzünden film için çok iyi film diyemem.Filmin müzik kullanımı çok başarılı ne zaman o iki müzik girse film bambaşka bir etkileyiciliğe bürünüyor.Bu arada filmin finali gerçekten başarılı olmuş.Son olarak ben filmi ne beğendim ne beğenmedim; farklı,ilginç ve absürt bir film,şunu da söylemeliyim ki Türk sineması adına iyi bir film diyebilirim çünkü bu tarz filmler pek bizim sinemamızdan çıkmıyor.Absürt dramları sevenlere tavsiye edebilirim.
youtube'da yüklenmiş olan güzide onur ünlü eseri.
televizyondan çekilmişini bekliyodum ben ama adamlar bildiğin filmi yüklemişler yani.
sansürsüz, hd md.
yarayla alay eder yaralanmamış olan
bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
sen ondan çok daha parlaksın çünkü
sen! tüm göklerin en güzel yıldızlarının ilki!
sen! sen aydınlatırsın geceyi...
beklenti oluşturmadan izlediğim halde olmamış filmidir.
bir yönetmenin sürekli oynattığı oyuncuları anlarım. bu olabilir.
fakat bir dizinin neredeyse bütün oyuncularını yerleştirmeyi mantıklı bulmuyorum.
ayrıca sıkıcı olduğunu onur ünlü de izah ettiğim için orayı da es geçiyorum.
Ali atayı sevmeme ve bu filmi beklememe rağmen nedense izlemediğim yanlış hatırlamıyorsam 5dalda ödül almış film. 5 değilse 4tûr. Link veren eller dert görmesin ilk fırsatta izlemek lazım.
Hayal gücünün sınırlarını zorlamakla kalmamış, anasını ağlatmış film. Bu filmin senaryosu hangi psikoloji ile yazılmış ki?
Çok güzel, profosyonelce duşunulmus ona rağmen bir anlam çıkmıyor. Hakikaten çok garip film.
küçük bir olguyu değil, insanlığı anlatıyor. çürümüşlük, boşvermişlik... herkes bir şekilde yaşıyor ama mutlu ama mutsuz fakat bunun nedenlerini bilmeden-kabul ederek.
--spoiler--
filmde cemal karakteri dışındakiler kaderlerine boyun eğmiş; ve cemal sorguladığında aldığı cevap \'hiçlik\' oluyor ki sorguladıktan sonra taşlar yağıyor başına; burada dini bir gönderme vardı.
cemal\'in durumu sartre\'nin bulantı adlı eserindeki roquentin karakterinin varoluşunu sorgulamasıyla birebir. Roquentin de varım diyen acı dolu düşünceyi çevreleyenin kendisi olduğunun ve bunu bir şekilde engellemek istediğinin ama varoluş acısı olarak ifade ettiği acı dolu gevelemeden bir türlü kurtulamadığını söyler; filmde cemal\'in gördüğü tekerlektir bu.
--spoiler--