fenerbahçenin berabere kaldığı ya da kaybettiği her maçtan sonra hedef tahtasına oturtulan futbolcu. kazanılan maçlarda yaptıklarını gören yok ama..
adam defansif orta saha oyuncusu beyler, o kadar. uzun boyu, rakibi bozması ve istikrarı sayesinde takımda. herkes ondan bir aleks, bir emre olmasını bekliyor.
daha iyisi varsa buyrun oynasın. ama yoksa da bi susun amk.
bundan yaklaşık 10 sene önce bu adamı transfer etmek için 3 büyüklerin nasıl bir yarış içine girdiğini hatırladıkça gülüyorum lan. yetmezmiş gibi bazı bazı milli takımda bile oynadı bu adam. biz gerçekten anlamıyoruz futboldan ülke olarak.
bu adamın elinde fenerbahçe yönetiminin, aykut kocamanın aziz başkanın komplesinin uygunsuz fotoğrafları filan var amk. oynadığı siktiri boktan futbolla christian baroniyi kesmesinin başka mantıklı bir açıklaması olamaz ya. olamaz amk.
vallahi ronaldo alınmasın lakin bir el fenomeno varsa o da bu adamdır.
kendisi ile alıp veremediğim yoktur. hatta en az benim kadar fenerbahçeli olduğuna ve bunun için tüm iyi niyetiyle mücadele ettiğine eminim. takımımızda geçirdiği 10 sene civarındaki zaman zarfında, sakatlıklar haricinde hep hazır kalmış, görev verilince elinden geleni yapmıştır. keza ne kendi takım arkadaşlarıyla ne de rakiplerle hiç bir zaman dalaşa girmemiş, sadece işini yapmaya çalışmış karekterli bir oyuncudur. aslında "rol oyuncu" kavramının tam ortasında durmaktadır. yani oyunu geride karşılamak gerektiği zamanlarda stoperlerin tam önünde alan kapatarak, mücadeleyeye girerek bu rolü iyi derecede yapabilecek yetenektedir ki asli yeteneği budur.
ama siz bu adama, kazanmanız ve hızlı oynamanız gereken bir maçta, orta alanda oyun kurucu görevini verirseniz, önce bu adama sonra da kendinize yazık edersiniz. rol oyuncusu demek o rol dışında başarılı olması çok zor olan oyuncu demektir bence. ve bu işin özü de budur.
her türlü kötü anıya rağmen sırf iyi niyeti ve çalışkanlığı yüzünden iyi anılması gereken oyuncudur nezdimde. ve futbolu bıraktığı gün bir çok insanı sevinçlere gark edecek olsa da, durup düşünüldüğünde "mücadele ederdi be" diye en azından saygıyla anılmaya hakedecek kadar çalışmıştır.
maç sonrası editi: selçuk ağzımıza sıçtın selçuk asdfda
zaman zaman efsanevi uzun toplar atabilen iyi ayakları alan selçuk şahin yeri geldiğinde muhteşem bir yerde ölümcül pas hatası ya da top kaybı yaparak maçı olumsuz etkileyebilecek futbolcudur. milli takımda da oynamıştır. zaman zaman uzaktan şutlarına şaşırtan orta saha oyucusudur. 2003 yılından beri fenerbahçe'de top koşturmaktadır.
Fenerbahçe'nin orta saha oyuncusu Selçuk Şahin 2003 yılından beri Sarı Lacivertli formayı terletiyor.
Terletmesine terletiyor ama hiçbir zaman beğenilmiyor. Ne yapsa ıslıklanıyor, yuhalanıyor. Fenerbahçe'de ortada bir kötü gidişat, bir mağlubiyet varsa ve sahada da 90 dakika ya da daha az, Selçuk Şahin varsa, kötü günün sorumlusu o oluyor.
2003-2004 sezonunda ilk maçı. Rakibi Fenerbahçe'ye geldiği takım istanbulspor. Hocası Daum. istanbulspor'un hocası Aykut Kocaman. Fenerbahçe maçı 3-0 kaybediyor, Selçuk Şahin, sol bek Erhan Albayrak ve artık aramızda olmayan kaleci Enke baş sorumlular...
2004-2005 sezonunda UEFA Kupası maçı... Rakip Zaragoza. Saracoğlu tıklım tıklım. Maç 1-0 kaybediliyor. Selçuk Şahin oyundan alınırken ıslıklar, yuhalamalar... Bu iki maç daha ilk senelerinden birer örnek sadece.
Daha sonra o da alışıyor her şeyin tek sorumlusu olmaya... Gülüyor, 'Eyvallah' çekiyor.
Appiah, Aurelio, Deniz Barış, Kemal Aslan, Josico, Maldonado ve unuttuğumuz bir çok oyuncu... Selçuk hep yedek. Ama ihtiyaç oldu mu hazır kıta. Oynadığı mevkii itibariyle hata yapması çok normal. Hata yapınca takım zor durumda kalıyor. Gol yiyor. Doğru. Bir Appiah, Aurelio olmadığı da doğru. Peki gönderen var mı? Yedek olarak daha iyisini alan var mı? Yok.
Ama suçlu hep o, nefret edilen o. 9 senede çıktığı maç sayısı 149. Senede 15-16 maç. 20 bile değil. Hep bölük pörçük. Bir kere 20 maç üst üste oynamış mı? Hayır.
En son Moskova hüsranı. Suçlu yine Selçuk Şahin. Islıklanan, yuhalanan. Zaten o da pek takmadı kafasına. 'Eyvallah' dedi, kaptanlık bandını verdi Alex'e... Paşa paşa çıktı oyundan 9 senedir olduğu gibi...
Biraz ayıp olmuyor mu sizce? Evet bir Alex değil. Appiah değil. Ama geçen sezon Trabzon maçında ölümüne oynaması, bu yüzden sakatlanması hiç mi gelmiyor akıllara? Gelmez tabii. Adı Selçuk bir kere. Bizim evladımız. Döveriz de severiz de. O zaman biraz sevmeye başlasak, en azından dövmesek, sövmesek... Çok mu olur?
güzel bir selçuk şahin özeti. tabi taraftarın bir futbolcuyu yuhalamaya hakkı vardır, ama bir adamın yapacağı belliyse her şey o kadardır. selçuk hiç bir zaman ben şuyum demedi ki, hep selçuk' olarak kaldı 10 yıldır. fenerbehçe yönetimi 10 yıldır o noktaya aurellio ve appiah dışında bir dam almadı. tamam selçuk kötü oynuyor da; aykut kocaman, yönetim ve hatta tarftar ne yaptı o mevki adına, cevap belli selçuk var nasılsa dedi 10 yıldır. üstelik kaç derbide ipten aldı takımını...
yöneticilerin kafasına silah dayayıp zorla yeni sözleşmeler yaparak fenerde kalan futbolcu. yani en azından yorumlardan öyle görülüyor. o'na değil o'nu oynatana ve sürekli sözleşme yenileyene bak.
kendisine kızma hakkımız olmayan futbolcu. adamın kapasitesi belli , yok! 10 yıldır da bunu hiç inkar etmedi zaten oynadığı maçlarda. adamı oyundan çıkardın da çıkmam mı dedi ? sorun tamamen kendisini oynatanlarda veya vazgeçtim sorun bizde. bunu oynatanlar sabriyi de banko oynattılar milli takımlarda. demek ki bu adamlarda bizlerin göremediği bişeyler var.
aziz yıldırımın akrabası olabilir, ya da bizim bilmediğimiz başka bir durum olmalı. ne bileyim organ bağışlamış olabilir aziz yıldırıma ve hayatını kurtarmış olabilir yani bir şekilde aziz yıldırımın bu adama vefa borcu olmalı diyorum, başka birşey gelmiyor aklıma çünkü adamın bırakın fenerbahçe de oynuyor olmasına, futbol oynamasına ve bundan ekmek yemesine hayret etmekteyim..
vasat bir oyuncu;
alex in alternatifi bu arkadaşsa vay benim fenerbahçe'min haline.
stoch varken aynı ayar krasiç i transfer eden zihniyet, gözden çıkardıkları alex'in yerine orta saha için bir oyuncu alsalar daha iyi olmaz mıydı?
