boş korkudur.
sadece türkçe olan kelimelerle konuşamayacağımız için, susmak en iyisidir.
bu tespit, türkçenin kaybedilmesi ile ilgili değil, direkt selamun aleyküme tahammülsüzlüktür.
ben de, kimseye selamun aleyküm demiyorum, günaydın diyorum ama öyle apaçık acizane de saldırılmaz ki !
türkler bin seneyi aşkındır selamun aleyküm dediler ama asimile olmadılar...batı taklitçileri ise çakkıdı çakkıdı konuşup 1.80 lik batı ırklarından bayan için üretilmiş mini eteği 1.60 lık türk bayana giydirerek türklüğün estetiğinin ve manasının içine ettiler.
kaba etinde amerikan kotu, elindeki fransız kadehiyle türkçülük oynayanların ağzına yaraşır bir tiyatro repliğidir bu...
Selamün Aleyküm artık kültürümüze işlemiş bir kelime. Zaten dilimizdeki çoğu kelimede arapça, farsça kökenli. Ama dilimize yeni giren ingilizce kelimeler dil kirliliğinden başka hiç bir şey değil. insanın kulağı da zaten rahat rahat bu kirliliği hissedebilir.
kullandığımız kelimelerin çoğu yüzünden türkçe kayboluyor sadece selamun aleyküm ile kurtulacak olsa hemen yasaklayalım olsun bitsin.ama ne yazık ki bukadar basit değil. günlük hayatta televizyonda, radyoda, sokaktaki tabelalarda; okuduğumuz kitap, dergi, gzetelerde bile türkçeyi katledecek okadar çok kelime var ki... takılmamız gereken onlarca kelime varken bir tek bunu sorgulamak yersizdir. önemli olan genel olarak dildeki yozlaşmayı durduracak çareler aramaktır.
islamiyetin kabulünden bu yana dilimize yerleşmiş yüzlerce arapça kelime var.birçok insan bu sözcüklerin arapça olduğunu bile bilmez.türkçe kullanımı olmayan bir sürü arapça sözcük de kullanıyoruz. bu, yozlaşma değil içselleştirmektir. tabi ki türkçe karşılığı varsa türkçesi kullanılmalıdır; ama türkçeyi kaybetmek, selamun aleyküm demekle değil; hali hazırda hem türkçesi hem arapçası olan bir sözün ya da sözcüğün ingilizcesini hatta uyduruk bir versiyonunu tercih etmektir.
ideolojik olarak yaklaşılarak hataya düşülmüş bir tespit.
Dil yalnızca kavmi olandan beslenmez, aynı zamanda ait olunan medeniyetin malıdır. Millet olmak aynı duygu, düşünce, hissiyat, ülkü etrafında birleşmekse bu olgunun en önemli yapı taşları kültür, tarih ve dindir.
Kültürümüzde selamun aleyküm yabancı değildir.
Tarihimizde selamun aleyküm yabancı değildir.
Dinimizde selamun aleyküm yabancı değildir.
Nasıl ki Avrupa medeniyetinin bütün dilleri arasında muazzam benzerlikler varsa, Türk-islam medeniyetinin dili olan Türkçede de asli yapısını kaybetmeyecek şekilde olmak kaydıyla arapça-farsça etkisi olması doğaldır.
"yok ebesinin ali sami" derecesindeki endişeli önerme.
şu kelime şurdan gelmiş, bu kelime burdan gelmiş dersek, bir tane bile söyleyecek kelime bulamayız dilimizde. biz oki, cool, entry, edit gibi kelimeleri kullanıp ta türkçe'nin içine etmeyelim, olay bundan ibaret. ya ingilizce konuşalım ya türkçe. ikisinin ortası yok ki bunun.
- selamun aleyküm
+ abi lütfen. zaten türkçeyi kaybediyoruz...
- la havle velakuvveten, ne diyosun oğlum?
+ abi bak hala... rica edicem ama... ağzına sıçtın türkçe'nin.
- ulan niye küfürlü konuşuyosun sik kafalı?
+ abimmm... abimm... butun cümleyi türkçe kelimelerden kurdun. abimsin sen benim artık.
- tövbe tövbeeee...
+ abi naaptın yaaa...