bakmayın saatin her geçen saniye ilerlediğine aslında o hep bilinen bir rakamdan geriye doğru saymaktadır ve bizler yalama hayallerimizin peşinden koşarken yavaş yavaş sona yaklaşırız. herkes earl veya randy değildir ancak herkesin kendi çapında bir listesi vardır, iyi bir muhendis olmak, iyi bir eşe sahip olmak, göl kenarında üç katlı bir eve sahip olmak. bunlara sahip olmak için kırk sene uğraşıp, o sahip olduğun güzel evin oturma odasında kalp krizi geçireceğini bilmek, o güzel mercedesin seni hastaneye yetiştiremeyeceğini, özenle yetiştirdiğin çocuklarının belli bir süre sonra doğal olarak hayatlarına kaldıkları yerden devam edeceklerini bilmek. sonsuza açılan bir kapıya giden kısacık bir geçiş noktası olarak mı algılanmalıdır bu hayat. yoksa hiç durmadan eğlenilmesi gereken ve bunun dışında hiçbirşeyi düşünmeyi gerektirmeyecek basitlikte tek boyutlu bir zaman dilimimidir?
normal bir insanin gunde 8 saat uyudugu dusunulurse 53 yillik bir omre sigdirilabilecekler $eklinde duzeltilmesi gereken baslik. ha 80 yillik omre 27 yil uyku sigdiracagim belki sana ne derseniz o da olur.
