Hiçbir şey hakkında yapılan ve gelmiş geçmiş en iyi dizi olarak tanımladığım dizidir. Karakterlerin derinlikleri bir yana "kaybeden" kişiler olması apayrı bir zenginlik katar bence. Küçük şeylere dair olan takıntıları hayatın renkleri açısından son derece anlamlıdır kanımca. Çünkü o küçük şeylerdir bizleri biz yapan. Bir bölümce kramer'ın tavuğa tasma takıp gezdirmesi vardır ki aklıma geldikçe gülme krizine girerim. Nedense bana Emile Ajar'ın şuan ismini hatırlayamadığım eserinde hayali pitona tasma takıp gezdirmesini anımsatır.
ilk o tarz komedi dizilerinden biri olmasi ve ondan sonra friends, hmym tarzi dizilerin yayginlasmasina ön ayak olmasiyla ayri bir yeri vardir. cok eski oldugu icin o donemler amerikan kulturunu bilmeyenlere cok fazla komik gelmeyecek dizidir. ama dizide ayri bir sicaklik da vardir.
en önemli komedi dizilerini yapan larry david ve jerry seinfeld ikilisinin dizisi. 90'lı yıllarda yayınlanmış olan baş rollerindeki karakter isimleri Jerry Seinfeld, Elaine Benes, Kramer, George Costanza olan Jerry Seinfeld'in gerçek hayatından kesitler sunan gelmiş geçmiş en komik dizi. Bu diziyi izledikten sonra, günümüzdeki sitcomların hepsinde bir parça seinfeld görürsünüz. Amerika'da final bölümü yayınlandığında newyork sokakları boşalmıştır. Cem Yılmaz'ın bazı espirileri doğrudan yada dolaylı olarak Jerry Seinfeld'ten esinlenme olduğunu görürsünüz. Örneğin Gülse Birsel Avrupa Yakası yazarken seinfeld'ten esinlendiğini belirtmiştir. Gülse Birsel'in konuyla ilgili yazısı http://www.sabah.com.tr/G..._Seinfeld_e_tesekkurlerle
en önemli komedi dizilerinin bayrağını tutan larry david ve jerry seinfeld üretimi dizi. bu larry david dediğimiz adam zaten komedinin yönünü epey bir değiştirmiştir, seinfeld bunun başlangıcı curb your enthusiasm da tepe noktalarından birisidir. şimdi kaldığı yerden yeniden başlasa seinfeld inanıyorum ki yayındaki tüm komedi dizilerini sallar.
üçüncü kez en başından başlattı. arada izlediğim tek bölümleri saymıyorum bile.
hemen birinci sezon ikinci bölümden güzel bir diyalog;
--spoiler--
- what do you do?
+* i'm an architect.
- hmm, what do you design?
+ .... railroads!
- i thought engineers do that?!
+ they can...
--spoiler--
hala izlemediyseniz çok yazık. bunu okuyup boş vaktiniz olmasına rağmen "amaaan sonra izlerim bi ara" diyorsanız, mesaj atıp adres verin toynağınızı sikmeye gelicem.
--spoiler--
- Bence, sakız insanlığın en garip icatlarından biridir. Sıvı değil. Katı değil. Yiyecek değil. Ne şimdi bu?
Aslında hiçbir şey değil. Demek istediğim, ağzınız için yapılmış bir egzersiz bisikleti gibi.
Hatırlayın okuldayken, öğretmenleriniz sizi sakızla yakaladığı zaman ne kadar sinirlenirlerdi. Çocukken, büyütülecek ne var ki diye düşünürsünüz. Yetişkin olarak anlayabiliyorum... çünkü sakız çiğnerken, hiçbir şeyden etkilenebilecek gibi gözükmüyorsunuz...
- 2. Dünya Savaşı, bu gerçekten önemli bir tarihsel olay mıydı?
(jerry sakız çiğneme taklidi yapıyor)
Evet, tabi öyledir.
yüzü hiçbir bölümde görülmeyen sadece arkadan görebildiğimiz George Costanza' nın patronu Bay Steinbrenner vardır dizide. sezon 7/19 The Calzone adlı bölümde Bay Steinbrenner yandan çok az da olsa görülebilmektedir. izleyenin tuhafına giden bir şey vardır bu karakterde. sesiyle hareketlerindeki gariplik, uyumsuzluk. Çünkü Bay Steinbrenner' ın sesi dizinin yazarı larry david tarafından seslendirilmiştir.
Bazı supersonik beyinlilerin seinfeld i frasierla friends le falan karsilastirdigini duyuyorum surekli. Tabi bizim ulkemizde tek tip komedi oldugu icin normal aslinda. Anlasilmayan su... Friends olsun frasier olsun bunlar OLAY komedisidir. Seinfeld DURUM komedisidir. Seinfeld friends i dover, frasier in eline verir falan allah im ya ne gereksiz muhabbetler. Ac izle gul abi.
9. sezon 20. bölüm The Puerto Rican Day' de Elaine taksiden inip caddede koşarken bir dükkan görülür. Dükkanın vitrininde "Turkish Rugs&Imports" yazar. Yani Türk Kilimi...
Constanza nin, Litvanya Ortodoksu sevgilisiyle birlikte olabilmek icin gidip litvanya ortodoks rahiplerine yaranma cabalari ve en sonunda "so...i'm in?" Derken "so..." Dan sonra araya bir "dille cikarilan pppp yani sallamamazlik pirti sesi"ni yaptiktan sonra "i m in? " demesiyle benim koltuktan dusmem bir olmustur...
bir dizinin ilk bölümünü izlerken samimi, içten tepkiler verilmez genelde. önce bi diziyi ölçüp biçersiniz, ben bunu izler miyim diye düşünürsünüz, aradaki kimyayı ölçersiniz. fakat seinfeld daha pilot bölümünden bana çok içten kahkaha attırmayı başarmıştır.
"you can't over-dry, it's like you can't over-die, once you die, you're dead... let's say you die and i shot you, you can't die again, because you're already dead... you can't over-die, you can't over-dry."