Yalnız yolculuk yapıyorsanız tanımadığınız kişidir.
Bazen öyle denk gelir ki...Aynı yaşlardasınızdır ve ilgi alanlarınız aynıdır. Sohbet ilerledikçe ilerler otobüsteki yolcular sizden şikayetçi olur çok konuştuğunuz için. Ama sizin 16 saatlik yol yüzünden uyuşmuş beyniniz belki ilerde en yakın arkadaşlarınızdan biri olabilecek kişinin msn adresini almayı akıl edemez.
(bkz: mal yazarların itirafları)
Akran ise karsi cinsten olmayan kisidir . nasil oluyorda her seferinde dallamanin birini yanimdaki koltuga denk getiriyolar diye uzun sure dusunmustum ortaokullise caglarinda .
bazısı haydar baş'ın müthiş projelerinden*, bazısı 1960 ihtilalinden*, bazısı para arzının enflasyona etkisinden*, bazısı temdeki çukurlardan*, bazısı askerlik anılarından*, bazısı öss belasından bahseder durur. çeşitlilik gösterir bu kişi. bazen çok zevkli, bazen çok sıkıcı olabilir. yolculuk biter, bir daha hiç görüşmemek üzere ayrılırsınız.
bazısı pismişsiniz gibi size bakan (halbuki tüm gece yoldasınızıdır. haliyle tipiniz kaymıştır.), bazısı size süte karşı alerjisi olduğunu anlatan (hem de 8 saat boyunca), bazısı griptir size bulaştıran (ertesi günü rapor almak zorunda kalabilirsiniz.), bazısı "bu da kim?" tavrını takınan (gıcık olursunuz. ondan tarafa bakmamak için tüm vücudunuz tutulur.) kişilerdir.
cam kenarında oturmuyorsa size yerinizde gözü varmış gibi bir psikoz yaşatan yolcu, bir de cam kenarında oturamamanın verdiği ezikliği hep taşır, sizi yerinizden soğutmak için saat başı "burası neresi?" sorusunu sorar, böyle durumlarda sakin olun, yapabiliyorsanız duymamazlıktan gelin..