paul anka versiyonunu ilk kez dinlediğim ve de hakkında birkaç kelime etmek istediğim şarkıdır.
zamanın birinde her gün bir mektup alırdım, bu şarkı marş gibiydi o mektuplar için, her biri derinlerden geliyordu. hiç bilmiyordum o zamanlar. pek çok şeyi hiç bilmiyordum. bir kez bile dinlememiştim şarkıyı merak edip. seneler sonra bugün denk geldim kendisine ve tüm mektuplar bir bir çarptı yüzüme. sadece kelimelere takılan gözlerim yandı duygulardan. sonra bir bir silindi her kelime ve geride kalan kağıtlardan yeni bir yelkenli oluşturdular, başka bir denize yol almak üzere. şimdi mutlu o kağıtlar, hep de öyle kalmalarını umarım.
vakt- i zamanında ilkokul 5. sınıftan sonra anadolu liselerine giren neslin ingilizce listenin derslerinde dinlediği, sözleri anlaşılabilir, romantik parçadır. going to te zoo, take my breath away gibi benzeri parçaları dinlemek, ezberlemek ve söyleyebilmek o zamanlar pek bi önemliydi efendim.