dünyanın sadece onların etrafında döndüğünü sanmaktadırlar. genelde dünyada ki gelişmelerden de bi'haberdirler. siyasallaşmayı öcü olarak görmektedirler. 80 darbesinin gereklerini yerine getirmektedirler. koyundurlar. neyse ya ben bişey demiyorum.
bir sisteme sağcı yada solcu kukla olmamayı reddetmektir.birilerinin belirlediği akımlara kapılmak yerine düşünmeyi,kendi başına var olmayı misyon edinmektir.
görüşlerin temsilcilerinin asıllarını temsil etmemeleri sonucu çekimser kalmak eylemidir. türkiye'de sağı veya solu olduğu gibi temsil eden siyasi oluşumlar olmadığı için kişi, ideal temsilcilerin ortaya çıkmasını bekler. gerekli şartlar oluşmuş olsa tarafına uygun olanı da destekleyebilir hale gelebilir. lakin türkiye'de siyaset sağ ve solun olması gerektiği gibi olmasından çok birbirlerine muhalefet etmekten öteye gidemediği için, insanın düşüncesine uygun bir parti veya tarafı sahiplenmesi zordur. sağcı/solcu kimi zaman kendine uygun bir görüş olmasına rağmen ve o görüşü zamanında savunmuş olmasına rağmen, sırf solcu/sağcı o düşünceyi savunuyor diye ona muhalefet ediyor. böyle ibnece bir ortamda çekiniklik çok da ibnece bir duruş değildir sanki.
herkes den farklı düşünebilen kişi eylemidir. kullanılamayan beyine sahip olmaktır. 3 günlük dünyayı kendi doğrularıyla yaşayabilen insandır. pekiyi pek güzeli vardır.
kendini bir kalıba sığdırmamaktır. herkesi ve herşeyi eleştirme özgürlüğüne kavuşur insan. bazı çevrelerde böyle insanların yalnız kaldığı ve kimse tarafından sevilmediği söylenmektedir.
olaylara gelişmelere sadece kendi bulunduğun birliğin gözünden
bakmayıp, doğruyu ne sağ ne de sol zihniyetle aramadan,
kendini kafeslere hapsetmemektir.