uzun zaman sonra özlemle açıp ne var ne yok diye baktığım güzide sözlüğümde karşılaştığım durumdur. ulen yedek sevgili uygulaması ne ya?!? ha tabi şimdi o çok güzide sözlüğümün çok güzide yazarları diyecekler ki ' ulen ne saçmalaması ' hatta böyle güzel afilli cümlelerle bana tıkayacakalar yedikleri boku kapatmak için. ama böyle saçmalık mı olur arkadaş? bu ne yaaa?
bazen isteyerek bazense istemdışı yaptığım, sevdiğim bir eylemdir kendileri.
arada o kadar mütiş şeyler çıkarki. vay anasını satim az önce ne dedim lağğn diye dumur olunabilir. siz ister isteyin ister istemeyin (bkz: saçmalamak bakidir saçmalayanlar oldukça)
ne konuşacağını önceden düşünmeyen birey, kelimelerini konuşması sırasında toparlar. bu konuşma sırasında, kendisinden beklenmeyen fakat içinden geçirdiği bazı şeyleri de ortaya döker. bu şeyler aslında hemm kem küm...
(bkz: konuşurken saçmalamak)
tuttum gözyaşlarımı ardından sana olan duygularımı. sonra karıştırdım ikisini, doladım zihnimin halatına , ucuna bir çapa bağlayıp attım denize. sonra gemim bir duraksadı olduğu yerde. sonra yüreğim paletle dalıp iki tur attı çapanın etrafında. sonra seni aldım damarlarımdan baktım, gördüm ki hayatmışsın ak. sonra hayatım toprak altında toprak olmaya yüz tutmuş. sonra sıçradım yatağımdan anladım ki bu bir rüyaymış. deli ruhumun deli dolu yaşadığı ardından kabusun sızlattığı bir rüya. sonra kendime dönmüşüm. kendimle sevişmişim. kendim kendimle yakmışım orgazm sigaramı.
Benim küçük bir hayatım var. Bunu izlediğim filmler sonrasında anladım. Ben yürürken ortalıkta etkileyci bir müzik çalmıyor. Elime silah almıyorum ve beni öldürmeye çalışmıyorlar. Zaten öldürmeye çalışsalar hemen öldürürler. Hapise hiç düşmedim. Peşimde ajanlar yok. Öyle büyük patlamalar yaşamıyorum. Yaşasam bile bana hak verecek ve benimle gururlanacak bir seyirci yok. Aman aman büyük aşklar da yaşamıyorum. Konuşurken öyle sofistike cümleler kurmuyorum. Hiç her şeyi geride bırakıp alıp başımı gitmedim. Uzaklara dalıyorum arada bir ama bu benim hayatımı büyük yapmaya yetmez. Bazen odaya kapanıyorum. "O odadan nefret ediyorum yine de o odadan çıkmıyorum". Sevdalandığım ve hayaller kurduğum da doğrudur. Bazen acı çekiyorum. Ama yok.
Ama size sinematografik ve basit bir şey anlatacağım. Işığı kapattım, yatağıma uzandım ve düşünmeye başladım. Parktan sesler geliyordu. Kalktım oturdum biraz öylece. Yeniden yattım. Tişörtümü çıkarttım. Yüzükoyun döndüm, sırtüstü döndüm. Kalktım ışığı yaktım. Oturdum düşündüm. Uzandım. Işığa baktım. Gözlerimi kapattım. Kalktım bir kitap aldım elime. Okudum. Paragraf başına belki onuncu kere geri dönünce bıraktım. Başka bir kitap aldım okudum. Anlamadım okuduğumu yine de okudum. Bıraktım kitabı. Gittim küllüğü boşalttım. Geldim. Oturdum. Yazı yazmaya yeltendim. Olmadı. Birer birer sildim yazdıklarımı. Neden bunları yaptığımı merak ettiniz değil mi?
gece yatarken aklıma gelen "nar tanesi nur tanesi sevdiğim bir tanesi" sözleri sonrası "mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi" dizelerinin aklıma gelmesi. çağırışımdı aslında ama.