25 yasindaysaniz radikal degisimler yapmamaniz gereken islemdir.
evet. 25 yasindayim ve radikal bi sac kesimi yaptim hemde nasil mi. bi arkadasin su lafiyla;
- abi kestir noolucak koku sende.
bugun cocukluk dramlarimdan birini tekrar yasamanin verdigi o anlatilmaz yasanir hal uzereyim. kucuk yaslarda yani belli bir yasa kadar sac 3 e vurulurdu ve bu ayda bir mutemadiyen tekrarlanirdi. bir level atlayip alabuluz diye adini tam bilmedigim bir kesim sekline gecmek bir mertebeydi. ama trass ne olursa olsun 1 ayin sonunda uzamis sac kesilince bi tavuk gotune donme hali yasar ve bu stresle bir iki gun gunes gormemis got beyazi kellelerle dolasilir sifat ve bakislar yere cevrilir - bi daa boyle kestirenin - hezeyanlari yasanirdi. bir iki gune halledilirdive alisilirdi.
yillardir unutup artik saclarimin uzayip kisalmasina lotrda ki sauron gibi hukmettigimi dusunurken bugun geldi catti.
sac uzatiyordum 4 aydir felan. uzadi mi. evet baya uzamisti. arkaya akiyor yanlardan kabariyordu. uzatan bilir cok sikik bi haldir. tarasan taranmaz. islatip bi seyler surup yatirsan krem santiyle parlatmis limon sikmis gibi durur. yani bokun boku. neyse bi gazla kescem abi azicik adama doniim dedim ve keske demez olaydim. hani sakal trasi olurken ordan mi aliim burdan mi kisaltiim derken tum sakal biyik kesip puru pak cikilir ya bazen banyodan. iste aynen oyle bassladim kestirmeye. uclardan yanlardan azicik derken. ordan biraz surdan falan. abi bi baktim buulutlarin uzerindeyim. saclar yok. sac var. alabulz mu ne boksa o var. gitmis abi saclar. aynaya bakamiyorum. sifatina siciim diyip yuzume kese kagidi gecirdim oyle dolasiyorum.
yapmayin etmeyin 25 yasinizda radikal sac sakal kesimi yapmayin. bi kez de sakalimi kesmistim oda ayri bi hikayedir. hocalar bile gotuyle gulmustu.
yusyuvarlak bir kafası olan ben formundaki insanların mütemadiyen sıklıkla yaptırmaları gereken eylem, nitekim ben de öyle yapıyorum.
sağolsun saç adı verilen kıllar arsız bitkiler gibi uzarlar kafamda ben de azar azar kestire kestire uzatırım, sonra bir daha kestiririm bir daha uzatırım vs.
tam headbang kıvamına gelen saçlarıma kıymaya gittim bugün yine, ve fark ettim ki insana arada bir lazım olan şey bu imiş.
haftalardır karar veremediğimden ötürü son güne kalmış bir olay benim için şu anda.
haftalardır bir türlü hazırlayamadım kendimi bu duruma, hadi sen kalk yıllardır uzun saçla gez dolaş o güzelim saçları yarım saat içinde kaybet, yok hacı öyle kolay olmuyor bu işler, psikolojik olarak kendini hazırlamalısın bu sürece yoksa depresyona bile girebilirsin bu olay sonunda.
o değilde şu an tam anlamıyla ailesi tarafından zorla ssünnet olmaya götürelen bir çocuğun psikolojisini yaşıyorum.
Aylarca saçı uzatırsınız, çok yakışmıştır sizi tamamen değiştirmiştir o saçlar. O saçlarla mutlusunuzdur, özgüveniniz göklerde uçmaktadır. Yaz biter okula gelinir. ilk gün müdür yakalar ve o aylarca baktğınız saç mahalle arasındaki berberin parmaklarının arasındadır artık. Son bir kez bakarsınız aynada. "Nasıl olsun genç?" diye sorar berber. "Azıcık kes abi, şu kabarıklığını alda hoca fark etmesin" dersiniz. Adam cevap vermez. Anlarsınız orada saçlarınızın asla istediğiniz gibi olmayacağını. inceden muhabbete girmeye başlar. Konu değiştikçe saçların boyu da kısalmaktadır. "Genç bak, türklere hiçbir şey olmaz, Allah bizi her zaman korur. Bunu hiç unutma savaş olursa emin ol ki kazanırız." cümleleriyle, mehter marşı eşliğinde traş bitirilir. Gözleriniz dolar. Adam aynayı getirir enseyi gösterir. Hiçbir tarafı orantılı olmayan sikimsonik bir saç olmuştur haliyle. Parası verilir, son bir kez bakılır aynaya. Umutsuzca son düzeltmeler yapılır. Sonra okula gidilir. 15 dakika önceki özgüven seviyesi yerlerdedir artık. O gün fazla tenefüse çıkılmaz, hatta o ay. "Tamam çok kötü olmuş kanka ama kökü sende yaa nolcak" diye teselliler gelir arkadaşlardan. Sonra yaz gelir saçlar yine uzar yine bakılır, ve mü...
genelde her berbere kestirilemez saçınızı bilen saçınızdan anlayan sizi tanıyan berberlere gitme gereği duyarsınız hep kafanızı 3 numara yaptıracak olsanız dahi. kendinize uygun bir berber bulamadığınızda o saçlar sakalla karışır, uzar saçmalaşır. heh o zaman anlarsınız ki saç kestirmek başlı başına bir varifet.
Bazende vazgeçemezsiniz saçlarınızdan. çepiş gibi olursunuz; ama yinede seversiniz. birde bakarsınız ki iş görüşmesi var. o zamanda bir işkenceye dönüşür saç kestirmek.
altı üstü saç kestirmek ama dibinde neler yatar kimbilir.
Erkek için kolay, doğaldır.
Lakin bir bayan için ilk başta 10 gün kestireyim mi diye düşünülür. Olumluysa 1 hafta da model düşünülür. Kuaföre gidilir, kararsızdır. Kestirdikten sonra da pişman olur genelde.
5 yıldır saçlarımı uzun kullandığım için, ve mezuniyet öncesi şu son aylarda, bunu yapmak zorunda kalıp kalmayacağımı düşündürür bana sürekli. geçen yaz 3te 2si civarını tek makasta kestirmiştim; ve ciddi ciddi şoka girecektim. bu cümleyi kuranlar bana çok ukala ve kendini beğenmiş gelirlerdi ancak, o kadar bütünleşmişim ki, gerçekten nasıl olacak düşünüyorum. umarım iş bulacağım şirket uzun saça karışmaz. sonuçta artık belime gelmiyor, omuzlarda duruyor.
ha hiç mi özlemedim kısa saçı? çok. rahatlığını özledim, duruşunu da öyle. ancak uzun saçı daha mı çok seviyorum? çok daha hem de.
insanı tereddütlere gark eder. saçını taramak için saatlerce uğraşırsın, her sabah jöle ve bilumum malzeme kullanırsın ama bir tülü şekil almaz. kestirmeye karar verirsin, oturusun koltuğa. berber fıs fısla biraz su püskürtüp tarakla iki sağ sol yapar ve saçın müthiş güzel olur. bana hep oluyor ben saatlerce uğraşıp yapamıyorum berber uğraşmadan süper yapıyor sonra tereddüte düşüyorum kestirmesem mi diye. ama makine çoktan üç numarayla yan taraftan saçıma dalmış oluyor.
yaşın ilerlemesiyle bir tür avutma biçimine dönüşen olaydır. saçını kestirirsin ve kısa olduğundan dolayı zannedersin ki saçların seyrelmemiş. bu aktiviteyle 2 ay daha rahat gezersin. ama 2 ayın sonunda tekrar edilmesi gerekir. zordur.