gayet normaldir, türkiye büyük millet meclisinin eskiyen ertuğrul yatının yerine cumhurbaşkanlığı makamına* yeni bir gemi alması ile başbakanın oğluna ticaret gemisi alması aynı kefeye konmaz.
ha; gemi zorunuza gidiyorsa alan hükümet üyelerine ulaşmak zor değil, başvekil de tanıdık bir sima olan celal bayar.
geçtiğimiz aylarda cumhurbaşkanlığı makamına yeni bir uçak alınmıştı, halbuki eskisinin herhangi bir sorunu da yoktu. tartışacak şey arıyanlar için harika bir fırsat ama yerse!
"<atatürk'ünde yatı var. hem de 136 metre uzunluğunda> kimse atatürk'e millet açken, savaşın yaralarını sararken niye yat aldın dememiş. şimdi de sorun olmuyor. <madem atatürk 138 metre uzunluğundaki yatı sorun olmuyor.>"
birilerine dert olan sorun. yalnız atatürk'ün yatı değil ocumhurbaşkanlığına ait yat. bilal'in ki ise kamu değil bizzat şahsi gemisidir. sen bu farkı bilmeden başlık açmak için birşeyler karalıyorsan o da senin cehaletin.
atatürk millet açken gemi aldı demek başka şey, atatürk te almış canım bu da alıversin demek başka şey. arasındaki farkı fanatik olmayan her aklın çözebileceği kanısındayım. bu fanatizm ise hem kemalist hem de islami ayetullah tarafından anlaşılamayacak bir şey büyük ihtimalle. yanisi o gemi götünüze girsin, o savarona da aynı şekilde.
savarono da dönem şartlarına göre, oldukça lüks bir sipariştir. fakat kesinlikle gemicikle kıyaslanamaz, nedeni ise gemicik vakasında: yüksek bir makamın; etik olmayacak şekilde, makam sahibinin yakınlarına rant aracı olarak kullanılmış olmasıdır.
savarona ise; eninde sonunda devletin malıdır.
burada sorulması gereken soru şudur ki;
atatürk de mi yurt dışında "BURS"larla zar zor okuyabilmiş ve babası başbakan olunca "DÜĞÜNDE TAKILAN PARALAR"la Savaronayı almıştır? yoksa bu şahıs bilal midir de aldığı da gemi"ÇÜK" müdür?