sarı

entry119 galeri1126
    51.
  1. sarı renk çok dikkat çekici olduğu için taksi ve dolmuşların rengidir. bunun ötesinde sarı renginin kişilerdeki anlamı: entellektüel güç, yöneticilik, hırs ve iddia, zekadır. c, ç, u, ü ve l harflerinin ilgili rengi sarıdır. yani kişinin isminde ve soyisminde bu harflerin yoğunlukta olması kişinin entellektüel benliğini, zaman zaman farklı buluş ve proje üreterek düşünce gücünü öne çıkartır.
    1 ...
  2. 52.
  3. deyince yanına direkt kırmızı diyesim geliyor, galatasaraylı olduğumdan olabilir. Günlük yaşantımda pek tercih etmediğim bana sürekli çişi anımsatan renk.
    2 ...
  4. 53.
  5. çok güzel bir jehan barbur şiiri.

    Bir ara sokakta öldüm...dün
    Öylece yani.
    Birdenbire
    Boşluğa düşer gibi, sarı bir sessizliğin içinde
    Granit duvarlı binanın anlamsızlığına,
    Şehrin boşu boşunalığına içerlerken
    Bırakmışım son nefesimi kaldırıma
    Bitmiş,
    Öylesine yani.
    Birdenbire
    Yan binadaki otel odasından izliyordu oğlan
    Yüz ifadesini göremesem de
    Anlamış mıydı acaba öylece oturmadığımı?

    O sokakta bitti her şey
    Öğleden sonralarını bir bardak sütle geçiştiren
    Apartman sakinlerini düşlerken
    Sıkıntıdan
    Ölmüşüm...dün

    Arka odada ütü yapıp
    Buharını burnuna çeken kadını,
    Mutfağında her öğün için soğan doğrayıp
    Gözyaşını kabuklara saklayan Madam Mari yi
    Kocasıyla artık sevişemediği için
    Kapı komşusu gar sabunu satan adamı düşleyen Servi yi
    Düşündükçe
    Ölüvermişim...dün

    Böylece bitmiş yani,
    Birdenbire

    Sıkılmışım derinden zahir.
    Tutunca da nefesimi
    Portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
    iki kedi de bulanınca
    Kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini
    Balkabağı mevsimi bile değilken
    Dönüşüvermiş her şey baldan kabağa
    Ve saat henüz 12yi vuramamışken
    Kalkmış otobüsler durmamaya
    Mecal mi bulamamışım, yere döktükleri bala mı basmışım
    Hatırlamam ama
    Öylece kalakalmışım-kalkamamışım.

    Şehrin insanı haberdar değil mi bu öldüresiye sıkıntıdan?
    Vagonlar boş, birkaçı kiremit taşıyor topraktan
    Kayıklar da serseri misinalar
    Otobüsler kimseyi almadan durup durup geçiyorlar duraktan
    Arabalar yürüme mesafelerini öldürüyor her gün, her öğle
    Her gece
    Bisikletleri balkonlarında unutanlar
    Her an yağmur yağsın diye dua ediyor
    Üç öğün yemek yiyip, dört öğün uyuyorlar
    Buna rağmen erken uyanıp, geç yatıyorlar
    Aynı kuru kahveciden gün aşırı -iş olsun diye-
    Yüzer gram kahve alıp evde -iş olsun diye- öğütüyorlar
    Ve bir gün bile sormuyorlar öğütülmüşünü
    Kimse sormuyor iş olsun diye yapılan iş, iş midir diye?

    Bunlar olurken ölmüşüm o ara sokakta
    Balkondaki beyaz brandalar rüzgarla sökülürken
    Sökülüvermişim
    Şişip patlayan bir eteğin dikişi gibi
    Sıkıntı işte

    Ya da ölmek yerine
    iki adım yol yürüyeydim de
    Konuşuverse miydim şu gelin çiçeğiyle.
    Gitmek yerine
    Jehan Barbur

    buradan da dinlenilebilir:http://www.youtube.com/watch?v=mtA2bP5MsiY
    9 ...
  6. 54.
  7. bana çok itici gelen renktir. tersleyen, azarlayan, soğuk bir etkisi var o rengin.
    hiç kimseye yakıştıramadığım ama özellikle bir erkekte görünce geri geri kaçtığımdır.esmer mi esmer ve şaka yapar gibi sarı bir tshirt giymiş erkekle konuşurken muhabbete odaklanabilmek hak getire, ben onu değişik renklerle soyup soyup giydiriyorumdur o an.

    kadınların sarışın olma çılgınlığından bahsetmiyorum bile!
    2 ...
  8. 55.
  9. ölüme ve hastalığa en fazla yakışan renk.
    2 ...
  10. 56.
  11. fenerbahce ve galatasaray in az olan ortak yönlerinden birtanesi, bayraklarindaki renk.
    1 ...
  12. 57.
  13. bana güneşli günleri, bahar ve mutluluğu çağrıştıran en sevdiğim renk. en çok çiçeklere yakışır mesela nergise.
    1 ...
  14. 58.
  15. trafikte araçlara verilen geçici plakanın rengidir.
    1 ...
  16. 59.
  17. 60.
  18. şiiriyle, bestesiyle *, seslendirmesiyle bir jehan barbur'dur.
    3 ...
  19. 61.
  20. penguen dergisinde gürcan yurt imzalı kral soytarısı tiplemesi. bir nevi ülkeyi o yönetir. takip ediniz.
    2 ...
  21. 62.
  22. penguen dergisinin en tırt tipidir. komik olmadığı gibi aşırı itici. zaten gürcan yurt destere filmi ile kalitesini belli etmişti. ya robinson ve cuma ya hiç, tek numarası buymuş.
    3 ...
  23. 63.
  24. neşe veren bir renktir. parlak sarı ışık, kan dolaşımı üzerinde olumlu etki yapar. en parlak renktir. zekayı açar. gri ile karıştırılırsa etkisini kaybeder.
    diğer renkler ile karıştırıldığında renklerin parlaklık derecelerini kuvvetlendirir.
    1 ...
  25. 64.
  26. 65.
  27. suskunlar dizisi baş karakter. tatlı oğlan. kel. deri ceket giyer, yakıştırır kendine.
    2 ...
  28. 66.
  29. ''Sıkılmışım derinden zahir.
    Tutunca da nefesimi
    Portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
    iki kedi de bulanınca
    Kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini...''

    her gün dinleye dinleye tükettiğim; ama tükendiğini sandığım yerden yeniden, yine beni bulan jehan barbur şiiri.
    2 ...
  30. 67.
  31. ingilizceye çevirince de coldplay-yellow dinlemek isteten renk. dur dinliyim.
    3 ...
  32. 68.
  33. göztepe nin kırmızıyla bütünleşen rengidir.
    1 ...
  34. 69.
  35. jehan barbur hanımın mükemmel albümünün adıdır. Albümde "kırık bir aşk hikayesi" adlı şarkısı çok dinlenesidir.
    2 ...
  36. 70.
  37. türk kızlarının çoğunun saçını boyattığı renktir.
    1 ...
  38. 71.
  39. "fincanın etrafı sarı,
    ağlarım sızlarım zarı zarı" türküsünü akla getirir.
    1 ...
  40. 72.
  41. bende ki karşılığı ayrılık, ölüm ve ulaşılmazlık olan; bu yüzden düşmanı olduğum, en ufak bir eşyamda dahi barındırmadığım renk. son zamanlarda ufak ufak hayatıma giriyor o ayrı ama sarı sevimsizdir.
    2 ...
  42. 73.
  43. Lacivertle birlikte aşkın rengini oluşturur.
    4 ...
  44. 74.
  45. jehan barbur' un söylediği şiir, melodi de güzeldir çalan.

    Bir ara sokakta öldüm...dün
    Öylece yani.
    Birdenbire
    Boşluğa düşer gibi, sarı bir sessizliğin içinde
    Granit duvarlı binanın anlamsızlığına,
    Şehrin boşu boşunalığına içerlerken
    Bırakmışım son nefesimi kaldırıma
    Bitmiş,
    Öylesine yani.
    Birdenbire

    Yan binadaki otel odasından izliyordu oğlan
    Yüz ifadesini göremesem de
    Anlamış mıydı acaba öylece oturmadığımı?

    O sokakta bitti her şey
    Öğleden sonralarını bir bardak sütle geçiştiren
    Apartman sakinlerini düşlerken
    Sıkıntıdan
    Ölmüşüm...dün

    Arka odada ütü yapıp
    Buharını burnuna çeken kadını,
    Mutfağında her öğün için soğan doğrayıp
    Gözyaşını kabuklara saklayan Madam Mari'yi
    Kocasıyla artık sevişemediği için
    Kapı komşusu gar sabunu satan adamı düşleyen Servi'yi
    Düşündükçe
    Ölüvermişim...dün

    Böylece bitmiş yani,
    Birdenbire

    Sıkılmışım derinden zahir.
    Tutunca da nefesimi
    Portakal kabuklarıyla çay demini döktükleri çöpe
    iki kedi de bulanınca
    Kaldıramamış nefsim demlenmiş portakal kedilerini
    Balkabağı mevsimi bile değilken
    Dönüşüvermiş her şey baldan kabağa
    Ve saat henüz 12'yi vuramamışken
    Kalkmış otobüsler durmamaya
    Mecal mi bulamamışım, yere döktükleri bala mı basmışım
    Hatırlamam ama
    Öylece kalakalmışım-kalkamamışım.

    Şehrin insanı haberdar değil mi bu öldüresiye sıkıntıdan?
    Vagonlar boş, birkaçı kiremit taşıyor topraktan
    Kayıklar da serseri misinalar
    Otobüsler kimseyi almadan durup durup geçiyorlar duraktan
    Arabalar yürüme mesafelerini öldürüyor her gün, her öğle
    Her gece
    Bisikletleri balkonlarında unutanlar
    Her an yağmur yağsın diye dua ediyor
    Üç öğün yemek yiyip, dört öğün uyuyorlar
    Buna rağmen erken uyanıp, geç yatıyorlar
    Aynı kuru kahveciden gün aşırı -iş olsun diye-
    Yüzer gram kahve alıp evde -iş olsun diye- öğütüyorlar
    Ve bir gün bile sormuyorlar öğütülmüşünü
    Kimse sormuyor iş olsun diye yapılan iş, iş midir diye?

    Bunlar olurken ölmüşüm o ara sokakta
    Balkondaki beyaz brandalar rüzgarla sökülürken
    Sökülüvermişim
    Şişip patlayan bir eteğin dikişi gibi
    Sıkıntı işte

    Ya da ölmek yerine
    iki adım yol yürüyeydim de
    Konuşuverse miydim şu gelin çiçeğiyle.
    Gitmek yerine...?
    1 ...
  46. 75.
© 2025 uludağ sözlük