sarı saçlı mustafa'nın kaderi olsa gerek. çocukken tarladan, yetişkinken vatandan karga kovalamıştır.
kovaladığıyla kalmış, geldikleri gibi giden kargalar öldüğü günden itibaren, gittikleri gibi dönmüşlerdir. bu kargalar özellikle son 11 yılda en yoğun zamanlarını yaşamaktadırlar.
renkleri mi, yoksa içlerindeki pislikler yüzünden midir bilinmez, ülkemin üzerinde kanat çırpan bu kargalar, kara bulutlardan farksızdır. bir an önce dağılmalarını temenni ediyoruz.
bir sarı saçlı mustafa daha çıkıp hepsini katletmedikçe zor ama,
adnan menderesin asıldığı,
kenan evrenin zamanı gelince yargılandığı bir ülkede,
bu kargaları da ipte görmek geç olur, güç olmaz. gelecekse o günler -ki gelecek- bekleriz biz dert değil.
sonra da kendilerine saygı bekler işte bu adamlar. kavruk tenli muhammed'in ayı ikiye ayırması da aynı yıllarda öğretilmişti, ona inandın da bu mu zoruna gitti? velev ki ultra lüks bir hayatı olan zengin bir adamdı, bir insanı yaptıklarıyla hatırla, inançlarıyla değil. saygı duymasını bil ki biz de sana saygı duyalım.
büyüdükten sonra da ülkeye musallat olan orospu çocuklarını kovaladı, kendi bayraklarının altında insanlar rahat yaşasın diye. kovalamak kanında varmış.
ulan hadi külliyen yalan olsa bile, gülüp geçersin. bunu bu kadar dert edecek ne vardı.
ayrıca hikaye hanedandan gelmeyen, sıradan birinin dahi neler başarabileceği gözler önüne sermesi açısından önemlidir. bu bilinç cumhuriyetin çocuklarına aşılanmak üzere ders kitaplarında yer alıyor kanaatindeyim.
külliyen yalan deyip gülüp geçilmeyecek bir konu. zira yıllardır atalarımız hakkında bin türlü yalan ve iftira atıp öylelermiş gibi tonlarca küfür ettiler. onlar gülüp geçmediler. unutma haklının intikam alacağı gün haksızın zulmünden daha keskin olur.