anahtar deliğini bulamamak. Can havliyle gecenin birinde zile basmak. Ancak mesane o kadar doludurki ya apartmana yapılacaktır ya da altına. Apartmana yapmanın mantıklı geldiği anda tam uygulamaya geçilecektten annenin kapıyı açması. Kış ortasında çamurlu botlarla tuvalete dalmak. Annenin ertesi gün söve söve çamurları temizlemesi.
- sarhoş olmadığını kanıtlamak için yürürken kasmak.tökezlediğinde suçu belediyeye atmak.
- içki miktarını maximum dereceye çıkartmak ve sarhoşluğu bundan mütevellit doğal karşılamak.
- her görülen kişiye 1 kasa bira içtiğinin söylenmesi.
- mutlak sevilen kişi için "seviyorum ulan" haykırışı.
- tansiyonu düşüp elini bile kıpırdatamayan sızmış arkadaşa "lan! lan! maç yapcaz mı bugün?" sorusu benzerindeki saçma sorular yöneltmek.
- her müziğe kalkıp oynamak.
- kızlı erkekli genç grubu ikiye ayırıp "var mı 5 milyona g*t s*ken" diye bağırıp cevap alamayıp grubu altına sıçırttırdıktan sonra "ne biçim delikanlısınız lan siz" diyebilmek.
konser alanında sarhoş olunması sonucu, bütün aşk şarkılarına bir çocukla sarmaş dolaş eşlik etmek, gecenin sonuna kadar bir öpüşmenin eksik olduğu şekilde samimi olmak. ertesi gün çocuk geldiğinde "ben ne yapıcam yaa" modunda paçaların tutuşması.
belediyenin açtığı çukura girip uyumak. sabaha kadar herkesin beni araması fakat bulamaması. sabah da hiç bir şey olmamış gibi eve girip çamur içinde kahvaltı sofrasına oturmak. sonradan çamurlu olduğumu farkedip, alkolün kanın içinde hala fink atması sebebiyle kıyafetlerle duşa girmek. sonra aynı ıslak kıyafetlerle banyodan çıkıp yatağa uzanıp " ne yapıyorum lan ben. " diye düşünürken uyuya kalmak. işin garip tarafı da aile fertlerinden hiç birinin tepki vermemiş olması. herkes paralize olmuş bana bakıyordu.
cevirme de polisin "alkol var mı" sorusuna "var ama vermem" demek, bunu uzerine arabadakilerin soyleyene girismesi sonuc olarak polisin "basın gidin ama sagdan gidin" demesi.
sarhoşken yapılan en büyük saçmalık ona buna mesaj atmaktır. ayık kafayla cesaret edemediğiniz olaylara sarhoşken girişirsiniz. bastırdığınız arama yada mesaj atma dürtüsü sarhoşken açığa çıkar ve bi cesaretle atarsınız yada ararsınız. ancak sabah telefonda son arananlara yada giden mesajlara bakınca ben ne yaptım olursunuz.
erkek arkadaşı her 3 dakikada 1 gel öpücem diyip öpmek, uyku vakti gelince en sevdiğin arkadaşın yatağına atlamak, salak salak gülmek, gecenin 3 ünde frından taze poğaça simit almaya gitmek.... ... ...
bir akşam evde içerlerken aralarından birisi kusmak için hızla tuvalete doğru koşmuş. bunlar ne olduğunu anlamayıp peşinden koşmuşlar. adam klozetin üzerine oturmuş hemen yanındaki küvetin içine kusuyor. arkadaşım soruyor;
+"oğlum niye klozete kusmuyorsun?"
-"salak; üzerine oturuyorum!"
--spoiler--
sevgiliyle eve körkütük girilir ve yatağa yatılır. sevgili su ister. kalkılır ve su almaya gidilir. bi bakılır ki su bidonu yeni ve açılmamış. gecenin üçünde bidonu yaklaşık olarak 1.5 saat süren denemelerden sonra bile açamazsınız ve balkonda kış günü sabah 8'e kadar sızar kalırsınız. *
ertesi gün sarhoştum hatırlamıyorum deseniz de 9 ay 10 gün sonra hatırlamak zorunda kalabilirsiniz. Aman diyim...
içki tüm kötülüklerin babası mıydı? DNA örneği öyle demiyor ama...
saçma sapan kişilere aşık olmak, "eve gitmeyelim yaa" diye sızlanmak, sigara bitince triplere girmek, eski sevgiliyi arayıp "napıosun?" demek, kelimelerle sözlüğe kusmak, içemeyeceğinden fazla içki almak, gereğinden fazla açık sözlü davranmak, gereğinden fazla sevgi gösterilerinde bulunmak, durduk yere herkesin içinde ağlamak, uzun diyalogların sonunu getiremeyeceğini bile bile felsefi ya da edebiyat tartışmalarına girmek, garsonla kanka olmaya çalışmak,
ve hepsinden daha beteri, önünü dahi göremezken özdemir asaf'ı hatırlayıp şiirler yazmaya kalkışmak ya da cevap vermeyeceğini bile bile selim ışık'la konuşmak.
sokağın ortasında gülme krizine girmek ayılana kadar da çıkamamak. *
tatilde bedava diye biraları içip içip ikili yatakta 3 kişi yatmak, sonrasında tam uykuya dalacakken göt üstü yere yapışmak, arkadaşların gülme krizine girmesi...
düşmemden çok savunmamın ''kıçım ağır bastı yukarı bakınca'' olmasına gülmüşlerdi.
kırmızıyı çok seven bi arkadaşın akla gelmesiyle arkadaş o an yanında değilken, kırmızı ışıkta ismini haykırarak 'bak kırmızı, koş geçelim!' diyerek trafiğin ortasına dalmak.