mutfağa su & rakı almak için gidilir, su doldurulurken damacana ve fırın arasındaki minik karanlık boşlukta dev pembe bir böcek görülür, böcek hareket etmiyordur, ama kocamandır.
ilk şokla bir anda irkilinir, kafadan şu düşünceler geçer;
1)o ne laan?
2)hareket etmiyo, ölü mü acaba
3)alıp atsam mı?
4)kocaman.
5)alındca hareket eder mi acep?
6)bu neden pembe?
sonradan kafaya dank eder
o böcek aslında annenin akşam yaptığı karideslerden yere düşmüş bir tanesidir.
sonrasında dolaptan rakı alınır, gelip sözlüğe yazılır.
sarhoşluğumdan dolayı bana yapılan saçmalıklar bütününden örnek vermek gerekirse:
-gece eve gelip te ayakkabılarımı kapı önünde unutmam sonucu ayakkabılarımın çalınması.
-ogame denen oyunu oynadığım zamanlar,gece alkolden sızmam sonucu filolarımın vurulması ve oyunu bırakmam (bu hayırlı birşey miş)
-bisikletimi lamba direğine bağladıktan sonra içmeye başlamam ve eve bisikletle dönemiyecek kadar sarhoş olmam. ertesi gün bisikletimi almaya gittiğimde direkte yeller esmesi.
Kahramanımız "C" bir kıza aşık olup içmiştir. Sonunda sarhoş olmuştur. Evine dönerken aşık olduğu kızın evinin önünde, belediye banklarında oturan kuzenlerini görüp yanlarına oturur. işte olay bundan sonra başlar. Yan bankta oturan kendisinin de tanıdığı kişiler selam vermiştir. Bunun üzerine C "asılıyo mu lan bunnar size?" diye bir soru yöneltir. Gelen cevap "olum C X'ler olum onlar manyadın mı sen?".C tanıyamamıştır, daha da kötüsü şu cümleyi kurmuştur, "acaba benim 5. katta oturan manitaya mı yazıyolar lan bunnar" dahası kalkıp yan banka hareketlenmiştir. Hemen koldan kavranır, oturtulur. Lost muhabbeti açılır. Onun her zamanki ilginç Lost yorumları dinlenir, kusulur.Ama rezil olmaktan iyidir.
balkondan aşağıya doğru kusmak. sabah kalkan alt komşunun çamaşırlarına ne olduğunu bize sorması. bizim i don't speak turkish diyerek kapıyı kapatmamız.
yabancı bir ülkedeki bir barda türk olduğunu söyleyen kişiyle akıl edip türkçe konuşamamak, ingilizce konuşmaya devam etmek ve kişinin 'napıyosun lan burda' şeklindeki türkçe cümlesiyle türkçe konuşman gerektiğini anlamak.
eski sevgili aranıp itinayla:
-ağzıma s.ctın be demektir.***
ha bir de o soğukta taksimde üstünde sadece ince bir kazakla bardan çıkıp cüzdanı telefonu mont u barda bırakıp kitaplarda indirim olduğunu görünce arkadaşa dönerek:
-gizo indirim varmış kitap alalım hadi
demektir.***
gecenin bilmem kaçında unkapanı bozdoğan su kemerinin üstüne çıkmak ve yoldan geçen arabaların üzerine işemeye çalışmak. düşme tehlikesi atlatmak. daha sonra fatih çarşamba'dan aşağı küfür ede ede balat'a inmek ve tinercilere saati sormak. tinercinin "vay *mına koyim ne çektiysen bana da söyle dayı" diye ısrar etmesi üzerine karagümrüğe doğru hızla bayır yukarı koşarak kaçmak. en nihayetinde sabahın ilk ışıklarıyla eve dalıp yatağa atlamak ve müteakip iki gün boyunca uyanmadan uyumak. uyandığında pazartesi gününü pazar sanmak ve dolayısı ile işe yaklaşık 2 saat geç kalmak.
yatak ve banyo arası 10 metrelik mesafeyi rambo tadında yerde sürünerek almak, kusmak için güç bela klozetin kapağını açmaya çalışmak, üste başa kusmak ve takatten kesilmiş bünyeyi banyo zeminine sermek, havludan battaniye yapıp orada sızmak.
bir de mail adresi ve şifresini tüm bara bağıra bağıra ilan eden birini tanıyorum.
(bkz: beni benimle baş başa bırak)
kendimden o kadar geçmişim ki bar çıkışında bayanlar tuvaletine girmeyi aklıma koymuşum. şimdi düşünüyorum da iyiki mani olmuşlar. hadi karakol falan neyse uğraşırsın ya bayanların çığlık ve çantalarına nasıl dayanırdım. *
araba park edilip apartman kapısına gelinir evin kapısı sanılarak ayakkabılar apartman kapısı onunde cıkarılır sabah uyanılıp ise gitmek uzere ayakkabı aranır ama bulunamaz "aman her neyse o kafayla atmısımdır bir yere cıkar nasılsa" diyerek evden cıkılır apartman girisinde ayakkabılar ve basında bulunan kapıcıyla burun buruna girilir hic bozuntuya verilmeden gunaydınlasılıp olay mahallinden uzaklasılır. *****
* eve sabah 6da zurna gibi varir, sonra direk yatar, 10 dakka sonra isemeye kalkar. fakat tuvalet kapisi yerine evin dis kapisini acar ve disari cikar. arkasindan kapanan kapinin ardindan ne b*k yedigini farkeder ama bacaginda sadece baksir oldugundan artik cok gectir. iseme isteginin agir basmasi uzerine apartmaninda disina cikar. apartman kapisi da kapanir. sonra sokaga iser ve cadde uzerindeki evinin onunde baksirla oturur. sonra ev arkadasini kaldirip tum sorulari cevapsiz birakip eve girer.
hep uzar muhabbet. konu gitgide saçmalaşır, ucu bucağı belli olmaz.
mutlaka cümle sonlarında da küfür olur.
--spoiler--
özcan deniz - bir dudaktan çalmakta, şarkı sözleri sessizliği bozmaktadır...
..bi gelsen görebilsem, göğsünde durabilsem. 7 çarpı 24 saat yanında olabilsem.
--spoiler--
+ 7x24 nedir ya!
- sorma! mal işte.
+ deodorant reklamı sanki a.koyim.
- hehe.
...
..zaman geçer..
...
- 7x24 kaç lan?
+ ne bilim olum.
...
..zaman yine geçer..
...
+ 7 tane 20 olsa 140 zaten.
+ 4 le de 7 28 eder.
+ 168 lan.
...
..mantığa yatırma süresi geçer..
....
- 168 hafta mı beraber olmak istiyo şimdi bu adam.çüş a.koyim.
+ yok lan.168 gün diyo.7 ye böl bul işte.
...
- dalga mı geçiyon lan ibne 24 oluyo işte.
- başa döndü lan yine.
..
bitmez ki..
