iş yemeğine gidersiniz, sizi hiç sevmeyen kadın yöneticiniz oradadır, delicesine içersiniz. size yavaş olmanızı söyler eli ile de minnak minnak iç hareketi çeker.
ona doğru eğilirsiniz, eliniz ile minnak minnak hareketi çekersiniz ve taklidini yaparsınız. sesini bile taklit etmişsinizdir. yanındaki arkadaşınız ertesi gün anlattığında hatırlarsınız olayı.
ayrıca aynı gün içip bir üst düzey yöneticinin suratına hönkürerek elinizde birayı sallayarak gülmüşsünüzdür de.
Eski sevgiliye ağlamaklı mesajlar çekmek, bankta uyumak, babayı arayıp acı çekiyorum bana yardım et diye ağlamak, bakkala gidip kahkahalar eşliğinde sohbet etmek gibi mallıklardır.
garson kadına yürümek, kadının mekan sahibinin karısı çıkması. Kustuğum yere ağzımı silmeye çalışmak, kafama yediğim tokatla kusmuğun içine düşmek. uyuyan arkadaşın yüzüne işemek, onun da yüzünü silip uyumaya devam etmesi gibi durumlardır.
Ona buna seni çok seviyorum çok iyi birisin diye mesaj atmak.
Lazcayı sadece iki üç şarkıdan duyup konuşmaya çalışmak şarkı sözlerini karıştırıp cümleye katmak.
Zorla şarkı söylettirmek.
Duvarları yalamak, her sarhoşlukta. (Ben değil, valla.)
Yakında kim varsa öpmeye kalkışmak.
Onu sevmiyoorummm sevmiyoruuoom diye bağırmak.
Son dönemde yeni trendim horon tepmek.
tüm mekan seferber olmuştu resmen, ben de kafam gayet normal hiçbir şey yokmuş gibi çıktım tuvaletten. ben 5 dakika kaldım sanıyorum içerde meğersem 1.5 saat falan kalmışım. ondan sonra gel cümbüşe, üniversite hayatım boyunca onlarca geyiğe konu oldu muhabbet.