belediyenin açtığı çukura girip uyumak. sabaha kadar herkesin beni araması fakat bulamaması. sabah da hiç bir şey olmamış gibi eve girip çamur içinde kahvaltı sofrasına oturmak. sonradan çamurlu olduğumu farkedip, alkolün kanın içinde hala fink atması sebebiyle kıyafetlerle duşa girmek. sonra aynı ıslak kıyafetlerle banyodan çıkıp yatağa uzanıp " ne yapıyorum lan ben. " diye düşünürken uyuya kalmak. işin garip tarafı da aile fertlerinden hiç birinin tepki vermemiş olması. herkes paralize olmuş bana bakıyordu.
tam sızmadan önce instagram'dan story kısmına bakayım denir. bende bir de kalp çarpıntısı var, alkollü iken daha da artıyor bu. story'den story'ye yol yaparken bir arkadaşın telefonu bir sola 45 derece, sonra sağa 45 derece, sonra tekrar sola 45 derece şeklinde yatırarak çektiği story'ye sıra geldiğinde, kalp çarpıntısının verdiği etkiyle de birlikte deprem oluyor sandım, ödüm bokuma karıştı. telefonla birlikte yataktan zıplayıp kapı eşiğine çömdğümü hatırlıyorum en son. kısa bir süre sonra aslında bir şey olmadığını anladım, önce arkadaşa küfredilir, sonra kendine gülünür ve olaysız bir şekilde yatağa geri dönüp yatılır.
öğrenci evinde veya arkadaş ortamında felekten bir gece çalıp, kör kütük sarhoş olana kadar içip daha sonrasında arkadaşlarınızdan duyduğunuzda ben bunu yapacak kadar hayvan olamam dediğiniz hayvanlıklar.
cep telefonunu kaybettiğini sanmak. sonra cep telefonunu çıkartıp aslında kaybolduğunu zannettiğin cep telefonunun numarasını çevirmek. telefon meşgul çalınca çalınmış şüphesiyle çalana bir ton küfür etmek, sinirlenmek. 1-2 saat boyunca aynı işlemi tekrarlamak. sürekli meşgul olunca " lan ben bu kadar konuşmadım pezevenk. " diyerek sızma işlemini gerçekleştirmek. ertesi gün gülme krizine girmek. sarhoşluğumun özetidir.