Limonla konuşmak ve sarhoş değilmiş gibi davranmaya çalışmak.
sabahında millet anlatınca da hehehee sarhoşum işte boşver sen beni diye geçiştirmek zorunda kalırsın.
garsona sinirlenip barın tuvaletinin her yerine tuvalet kağıdı sermem; kapı kollarına, musluklara, her yere tuvalet kağıdını dolamam ve arkadaşlarımın yanına gelince "intikamımızı aldım" demem.
Ortamda hoşlanılan biri varsa ona yürümek dobra konuşmak bol bol gülmek gecenin sonlarına doğru algıların kapanması oraya buraya kusup rahatlama safhası çoğunlukla dün gece pişmanlığı ve o son birayı icmiycektim inancı.
vakti zamanında 'twigy twigy' naralarıyla twigy mağazasının kepenklerine tırmanmışım.
bir de aynı vakti zamanda sular gibi aşık olduğum adama 'sen sucuk mu yedin?' diyip öpmüştüm. sonra olaylar olaylar..
ve daha niceleri
en mutlu anlarımı -fotoğrafları net olarak hatırlamasam da, sarhoşken yaşamıştım.
umarım daha da nicelerini yaşarım.
Aşama aşama şu şekilde oluyor:
Fazla gülmek
En yakın arkadaşa "gel öpücem" demek
işemek için tuvalete gitmek o esnada gene aşırı gülmek
Şarkı söylemek
işemek
Audioslave'den "like a stone" şarkısını dinlemek
Kusmak
Sarhoş değilim yüzümü yıkamıycam diye itiraz etmek
Zıbarıp yatmak.
Sarhoştum aydım ben bu işten caydım şeklinde sözü bile var. Sarhoşluk halinde tam ehliyetli sayılmadığınızdan fiilen çoğu yaptıklarınızdan sorumlu olmazsınız.
cop konteynirina kafa atmak. salya sümük ağlamak sonra da hiç bir şey yokmus gibi gülmek. sabah kalktığında da yaptigin rezilliklerin seni bulmasi ve kafanın yerinden çıkacak gibi olması. içmeyin abi.
facebooktan, aşık olduğun insanla madem paylaşım yapıyorsun bana niye mesaj atmıyorsun diyerek kendi kendine kavga edip aşık olduğun insanı silmek. şimdi tekrar ekleyemiyorum da .
babama sarmışlığım da var. tam beş kez annemle odalarının kapılarını çalıp annem kapıyı açtıktan sora "baba seni çok seviyorum biliyor musun ?" dedim sonuç anneme git şunu yatır uyuduğundan emin ol dedi. anne baba olmak zor zanaat vesselam.