televizyon kumandasına krem peynir sürüp yemeye çalışmak.
kahve içirmeye çalışan arkadaşa benim kahveye alerjim var demek. (yine de zorla kahve içirilirse bir yudum aldıktan sonra gıdaklamaya başlamak)
Ormanlik alanda ictikten sonra saga sola kosup agaclara sarilmaktir. Sarilamayinca tabi o halde direk kafa atmis oluyorsunuz. Agiz burun darmadagin olur.
düğün de kendi kuzenini karşı taraftan sanıp yazmak, tenhada kıstırıp öpmeye çalışmak. içki dozunda iyidir, o gün bu gündür benden temkinli içen yoktur. rezil olmak kadar kötüsü de.
En son yaptığım mallık kız arkadaşlarında bulunduğu bir ortamda "bakın ben kafamın üstünde durabiliyorum" diyerek amuda kalkmaya çalışmamdı. Kusmuğum burnumdan girmiş genzime kaçmıştı, neredeyse boğuluyordum. Evet iğrençti.
sabah saat 5, arabada cansu, ben, kıvanç, emre balgata doğru gidiyoruz. arabayı emre kullanıyor. günlerden artık pazar olmuş,sonra kıvancın kankasından telefon geldi eren diye bi mal var kaybolmuş, neyse bunun evinin önüne geldik kıvanç indi evine bakmak için * bizde arabada oturuyouz. evin tam karşısında ispanyol elçiliği var. emre arabadan indi, dedik nereye gidiyosun? ben bi bakıp gelicem dedi. neyse bizde arabanın içinde hala bunların dönmesini bekliyoruz. sonra biranda elçiliğin kulübesindeki adam arabaya koştu ;
cansu: abi noluyo
ben: ne biliyim noldu amca hayırdır?
görevli: arkadaşınız elçiliğe işiyor sizi güvenliğe almak zorundayız
tam o saniyede emre geldi, adamı itti, biz kıvancı orada bırakıp kaçtık. o anki korkuyu, heyecanı gerçekten daha önce yaşamamıştım. böyle mal arkadaşlara sahip olmak bazen güzel, eğlenceli olsada içeri atılabilirdik. kurunun yanında yaşta yanabilirdi. sarhoşluk kötü, haram bikere.
kaybolmak. evet bildiğin kaybolmak ve arkadaşlarının da seni gözden kaybetmesi, onların da bulamamaları.
en son kendini yolun ortasında ve durduğun yerde dönüyor olarak bulmak.