Bu akşam sarhoşum
Sana içtim doyasıya
Bir kadeh gözlerine
Bir kadeh dudaklarına
Bir elveda diyişin varki yandı alev alev ayrılıklar
Saçlarında tutuştu bütün sevdalar
Sen git durma ağlasada gözlerim
Sana gülümseyeceğim
bu şarkıyı söylettirir.
Zihmi baskının olmadığı, zaman zaman kusursuz mutluluğun yakalandığı, Dertliyken dertlerin seyrelmesi ile seyreden durum. Sevilen bir duygu, ertesi gün her şeyi hatırladığınız sürece.
alakasız biriyle bir anda içinizdeki herşeyi paylaşabileceğiniz, gerçekten içinizden gelerek ağlayabileceğiniz veya kahkahalarla gülebileceğiniz, ertesi gün de pişman olabileceğiniz bir olaydır. ne demiş charles bukowski:
''sanırım içmek
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir''.
aslında aşırı alkol dolayısıyla bilincin yarı kapalı olması halidir ve kendini bilmeyecek kadar sarhoş olabilmek için aşırı bir alkol tüketimi olmak zorunadır. öyle 3-4 birayla sarhoş olunmaz ancak çakır keyif olunur.
ilk yudumla birlikte, alkol ağız ve yemek borusu ile temas ettikten sonra, ciddi miktarda kana karıştığı ilk durak olan mideye gelir. Ancak alkolün kana karışması en çok ince bağırsaklarda olur.
Büyük bir kısmı ince bağırsaklarda kana geçen alkol, derhal merkezi sinir sistemimizi etkilemeye başlar. Birkaç dakika sonra beyne geçerek sinir hücrelerini etkiler ve mesaj iletimini yavaşlatır.
içmeye devam edilirse, beyindeki görme, denge, konuşma ve muhakeme ile ilgili sinir merkezleri etkilenmeye başlarlar. Bu arada alkolün baskılayıcı etkilerini yenebilmek için, kalp kası zorlanır ve nabız artar.
Biraz daha içilirse şuur kaybı meydana gelebilir. Daha da devam edilirse, alkolün kandaki oranı alkol zehirlenmesi seviyesine ulaşır, solunum yetmezliği nedeni ile ölüm kaçınılmaz olur.
Alkol oldukça yavaş yakılır. 100 gram saf alkolün vücutça yakılması yaklaşık 10 saat sürer.
Karaciğerde yakılan her bir gram alkol için 7.1 kilokalori açığa çıkar. Yapılan araştırmalara göre ABD'de insanlar genel olarak kalori ihtiyacının yüzde lO'unu alkolden karşılamaktadır. Alkoliklerde bu oran yüzde 50 olup ciddi beslenme bozuklukları görülür.
Alkol karaciğer yetmezliği yanında, kalp hastalığı ve kanser riskini de artırır. Beyinde hücre kaybına yol açar, uzun sürede beyin hücrelerindeki dejenerasyon artar, psikiyatrik bozukluklar başlar.
Ama alkolün en büyük etkisi, sağlığı bozmasının yanında, aileleri ve arkadaşlıkları parçalaması, hapishane ve hastaneleri doldurmasıdır.
olamayanların düşünmesi gereken hadisedir! yokluğu eksiklik varlığı çook tatlı bir rezilliktir. ölmeden önce yapılması gereken blmem kaç şey arasında bilmem kaçıncı olan bilmem nasıl bir vakayi vakvaktır... sahi neydi o ?
sevdiğin başkasını sevmesine rağmen senle sms ya da görüşme her türlü atraksiyonu gerçekleştirirken; senin kahrolmandır sana sevgilim şöyle yada böyle diye anlattığında arkadaşlarınla rakının dibine vurmandır. insana acı verir insanı sarhoş yapana kadar içirir. acı duyarsın, ama içersin hiç ayılmamacasına....
yeri geldiğinde 1 bardak birayla yaşayabileceğin ya da yeri geldiğinde 1 kasa birayla bile yaşayamayacağın durumdur. ruh haline bağlı olarak gösterir kendini.
müthiştir ama tek kötü yanı kısa sürmesi. sabah uyanınca o güzellikler yerine baş ağrısı gelir.
dünyanın en kutsal duygusudur.
(bkz:
sarhoşken entry girmek)
sacmalamaktir kanimca..
bikac gun once icip hamı kotu dagitip, aynı hafta tekrar icerken:
-banu gecen aksam iyiydik bayaa dimi!? (kafa yine fena..)
-evet sen iyiydin..!
-o aksam sana soylediklerime cok pisman oldum sonradan..(neseliyim,yalakayim)
-aa,neden?
-agzindan kacirirsin sen onlari diye, (mutluyum)
-ask olsun,demek öyle! (kizgin,kirgin)
-ne bileyim yaa ööle iste (hala mutluyum kafam iyi,skerim)
ve ertesi sabah yine pismanliklar, yine bi göte girmislikler... belki abartiyorumdur. ı dont know, maybe..