işte bazen bu yüzden eserlerin yurt dışına gitmesine pek bir şey diyemiyorum. bizim burada heykelin ağzına musluk takıyorlar, gidiyorlar sümele manastırında güzelim resimleri kazıyorlar, ayasofyadan mozaik çalan var ya. bildiğin adam mozaiğin parçasını kopartıp götürüyor. götüne sokacak herhalde yoksa derdi ne?
yani bir insan gidip duvarda duran mozaik veya freskodan ne ister?
işte bu yüzden iyi ki kaçırmışlar diyorum bazen çünkü onların müzelerinde o eserler kraller gibi korunuyor. adamlar ışık zarar vermesin diye ışığı bile ayarlıyor. saygı duyuyor o esere.
zamanında iyi götürmüşler yani, mesela daha dün belgesel izledim petra diye bir antik kent var adamlar heykelleri paramparça etmiş. neden? put diye.
şimdi gidip o heykelleri bunlar çalıp götürseydi bunlar olmayacaktı çünkü değer vermiyorlar eserlere.
define bulacağım diye adam gidiyor ne var ne yoksa kazarken hayvan gibi vurup parçalıyor ancak onlar bir sürü arkeologla buraya gelip bilimsel kazı yapıyordu.
o eserleri şimdi geri istiyoruz bizim diyoruz, ne hakkımız var ki?
bence hiçbir hakkımız yok.
sanatı sadece başka bir şey beceremiyor da yapıyor şeklindeki düşünceler nedeniyle bir hayli zor olandır. Bir tiyatro metnini okursun '' Ne kadar sıkıcısın .''derler . Felsefeyi sevdiğini söylersin '' ateist mi olucaksın sen? Boşver böyle gereksiz şeyleri '' derler. Hayat felsefesi sadece kendisi gibi olmayanları eleştirmek olan insanların bulunduğu bir toplumda sanatsever olmak çok zor.
sanat toplum için yapılmadığından olabilecek bir durum. sanat, insanların ruhunu, hislerini, düşüncelerini, yaşamlarını, anılarını yani kendine dair ne varsa eserlerine aktarması ve böylece insanlara anlatmasıdır.
böyle bir toplumda sanatsever olmak o eserlerde aktarılanları anlamak hissetmek pek çok sanatçının dönemlerinde yaşadığı bir durumdur. ve dönemlerine adeta eserleriyle bir tebessümle bakar.
toplumun sanattan anladığı ne olursa olsun sanat sevilmeli ve üretilmeli o eserleri anlayan insanlar bunu görüp o toplumu ileride güzelleştirecek adımlar olur o yüzden sanat sevilmeli, hissedilmeli ve yaşanmalı.
çevrenize bile sanat sergisine gideceğinizi söylediğinizde tuhaf tuhaf bakılması ve sanatçı mı olacak bu çocuk diye içlerinden geçirmesidir.
gittikçe somut ve sonuç odaklı düşünen toplumlar sanattan uzaklaşır çünkü sanat onlar için değersiz boşa uğraştır aynı şekilde sanatçıda bohem yaşayan birisidir sıradan biri olarak hayal etmezler sanatçı deyince.
fakat böyle sonuç odaklı, somut ve materyalist düşünen insanların yaşadığı toplumlarda insaniyetten uzaklaşma yaşanır. charlie chaplin'in de dediği gibi daha çok düşünüyoruz daha az hissediyoruz. işte sanat bunun için önemlidir hızla makineleşen ve bazı değerlerin yitirildiği ya da hor görülen insanların olduğu dünyaya karşı çıkmak ve tepkimizi gösterebilmek için önemlidir.
mesela calculus, newton'ın ya da leibniz'in daha önce icat ettiği muamma ama ikisi de birbirinden bağımsız şekilde bunu düşünmüşler ve yaratmışlar fakat bir de düşünün bir guernica tablosunu picasso yapmasaydı salvador dali yapabilir miydi? ya da başka bir sanatçı.
can sıkıcıdır ancak hangi ülkeye gidilirse gidilsin yüksek sanat zevki toplumun çoğunluğuna hakim değildir önce bunun farkına varılmalı. sorun teşkil eden de insanın sanattan anlamaması değil, ona saygı duymaması olmalıdır. lazım olan da budur, bizde olmayan da budur. ucuz edebiyat seviyor, serdar ortaç dinliyor, recep ivedik seyrediyor diye bir insanı suçlayabilir misiniz? hayır. haddiniz değil!
sanatla içiçe olmak için istanbul'da yaşamak kârınızadır. bu toplumda da sanat yapılıyor. az belki ama daha kıymetli bana göre.
sanatın subjektifliğini , zevkin eleştirilemez olduğunu unutup ,bi de üstüne sanatı tekelinde sanıp , "sen sanattan anlamıyorsun çünkü ben bu işi bilirim ve senin fikrin yanlış cicişim" diyenlerden mütevellit sanattan soğumuş , sanatı içine alamamış bi toplumu eleştirmektir..kendi sebep olduğu duruma gene kendi sinir olmaktır..ilginç şeyler bunlar tabii..