Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel'e 1931 yılında sipariş edilmiş ve bir yıl sonra da teslim alınmış olan heykel, o dönemin parasıyla 37.000 dolar'a mal olmuştur.
bu heykele "ucube" diyenler gitsin keko sülalesi ile birlikte aynanın karşısına geçsin ve ucube görsünler.
not: ayrıca, sürekli kutsallara saygıdan bahseden mahlukatlar, atatürk'ün heykeline "ucube" diyerek saygısızlığın daniskasına imza atmışlar.
eziksiniz, bir o kadar da komik...
mustafa kemal paşa'nın 19 mayıs 1919 yılında samsun'a ayak basışını temsil eden heykeldir aynı zamanda.
öyle orospuların yuvası falan diyen çıkmış, pekte gerçekçi değildir.
parkın içinde halkın etrafında oturabileceği bankları ortasın güzel bir yerdir.
ucube diyen çıkmış, ona da o heykelin bacaklarını hediye ediyoruz, kullansın kafasına göre.
samsun'da atatürk'ün karaya ilk çıktığı noktada bulunan heykel. kutuluş savaşı'nın başlangıcını simgelemektedir. atın 2 ayağı havadadır, yani halkın savaşa davet edildiğini, harekete geçildiğini simgelemektedir. avusuryalı heykeltraj heinrich krippel tarafından yapılmıştır.
Atatürk için yapılmış gayette güzel bir heykel.
Heykel bir sanattır ve sanat düşmanlarının doğru düzgün bir hayatı olmaz.
Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk:
Sanatsız bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Heykel bir sanattır.
Sanat bu ülkeyi kalkındıracak olan şeylerden biridir.
Namazla hiçbir ülke kalkınamaz.
Kalkınsaydı Filistin çoktan kurtulmuştu.
Atatürk'ün heykelinin yapılmasında bir sakınca görmüyorum.
Ne de olsa bu adam ülkeyi kurtardı.
Bence birçok atalarımızın heykeli dikilmeli.
Mete Han.
Timur.
Tomris.
Sultan Alparslan.
Kılıç Arslan.
Fatih Sultan Mehmet.
Yavuz Sultan Selim.
Kanuni Sultan Süleyman.
Dördüncü Murad.
ikinci Mahmut.
Mustafa Kemal Atatürk.
Rauf Denktaş.
Ebulfeyz Elçibey.
Bu saydıklarımın heykelleri dikilebilir.
Samsun Valiliği önderliğinde bir kampanya başlatıldı.
Halktan gönüllü bağışlarla yaklaşık 37.000 lira toplandı.
O dönem için bu meblağ büyük bir fedakârlık anlamına geliyordu.
Heykelin finansmanı tamamen yerel kaynaklarla, yani devlet bütçesinden değil halk katkısıyla sağlandı.
1927 de 37000 dolar büyük paraymış.
Doğruya doğru.