karşındakine söylenilen değil, hissettirilendir, samimiyet. içinde saygı olmayanı ise samimiyetsizliğe doğru sürükler insanı, herşeyin fazlası zarar gereği. ölçülü olabilmek çok önemli.
saflık ve temizlik duygusunu anımsatıyor bana nedense. gözlerdeki o tertemiz bakış. her daim yanında olur bu duygu bir kişide varsa. bilin ki şanslısınız. bilin ki şu dünyada değeri unutulmuşların arasında bir hazine buldunuz. dostluğun, arkadaşlığın, aile her türlü ilişkideki en temel ihtiyaç velinimetimiz.
herşeyi anlatır bir yiğitözgür karikatürü:
dükkan sahibi 1: ds1
dükkan sahibi 2: ds2
sade vatandaş : sv
ds1: hoşgeldiniz kampanyamız var. şimdi alın, ekimde ödeyin...
ds2: hoşgeldin, bizde kampanya yok. şimdi alırsan ekime, almazsanız s.kime kadar ödeyin.
sv : (ds2'yi gösterek) siz biraz daha samimi gibisiniz.
ds2: elbette y.rraam *
sadece insanlar için değildir. eşyanın da samimisi var; samimi ayakkabılar var mesela.
sonra samimi gömlek; ona göynek de dersiniz. samimi şarkılar da var ama hisli göynek yok bu benim hissim.
edit: elimize yeni ulaşan bir açıklamaya göre samimi ayakkabı çarıkmış.
ben niye böyle oldum ya ?
gönül karakteridir yüzüne yansımaz bazen, "çok gördüm" diyen yaşlı bakışlara çocuksu bir tebessüm kadar sıcaktır sessizliği. samimi değilsen, iyi insan rolünde kötü bir karaktersin samimi duyguların dengesinde. yine de her şeye rağmen yaşa ve yaşat.
--spoiler--
insan, kendi samimiyetinin altını çizmeye kalkıştı mı, ister istemez üstünü de çiziyor. Samimiyet mahremiyetle mukayyet olsa gerek.
--spoiler--
