öğlen kuşağı programlarındaki hikayelerden kıyamet kopmuyorsa daha da kopmaz.
düşünsene anne ve kızın aynı adama aşık olması, yengeni düzmen, karının komşusundan çocugu olması bana dünya tarihinde sıkça görülmüş virüs salgınından daha manyakça geliyor.
ülkedeki herkesin kendini peygamber zannetmesi kadar vurucu olmayan birtakım kıyamet alametleri. başımıza gelen her felaket kıyamete işaret ediyor olsaydı bu dünya üzerinde bu kadar çok insan üreyemez, ilk çağ'da işimiz biterdi. haydi diyelim ki bunlar gerçekten kıyamet alameti, alameti görüp de kıyametin kopacağına kanaat getirdikten sonra tövbe etmen ne kadar samimi? küçücük insan aklınla allah'ı mı kandırmaya çalışıyorsun? buraya gelip millete akıl verecek kadar dindarsan eğer ilk önce bunları düşünmen lazımdı. tüm bunları koyalım bir kenara. benim asıl merak ettiğim şey, sizin şu her şeyi ama her şeyi dine bağlama hastalığınızın bir çözümü yok mu? bu bir nevi ruh hastalığı çünkü.
Salgın hastalıklar oldu, kuraklık geldi. Biz de hidayete erdik çok şükür vaavv.
Yahudi kralı solomon ki daha çok hazreti süleyman diye bilinir kulislerde şöyle demiş "güneşin altında değişen bir şey yok"
Bulaşan insanların neredeyse tamamını öldüren veba %3 ölüm oranlı koronanın kafasına sıkar.
Kuraklık falan da yok aslında, bm'nin sağlık atılımları sayesinde orantısız artmış insan nüfusu var.
(bkz: fani dunya) yahu iflah olmazsınız siz. bu kadar çarpıtılır. zamanını allah bilir alametleri peygamber efendimiz sav. buyuruyor ki onun her sözü allahtandır. bilmez misin?
Yüzyıllardır gerçekleşen olaylardır. Yeni bir şey değil ki. Bu olaylarda ölüm kol gezdiği için, insanların böyle sanrılara kapılması doğal. Kuraklığı ve salgını kıyametle eş tutmak normaldir çünkü hepsinin sonu yok olmaktır. Tövbe etme kısmına gelince, çoktan o seviyeyi geçtim..