dünyanın en tehlikeli maddesidirler. gerçekten öyledir ama. üzerine giymeye çalıştığı medeniyet postu kendisine bir kaç beden büyük geldiği, bedenin ve ruhunun almış olduğu komik durumu algılayamaz.
hassas dönemlerde ortaya attığı hassas konular herkesin midesini bulandırır. örneğin; kurban bayramı öncesi kurbanla ilgili boktan önermeler, sorular soran bu bünyeler, ramazan ayı öncesi de ramazanla ilgili binlerce gudik soru sorarlar.
yok, "sakız çiğnesek oruç bozulur mu?" yok, "oral seksle orucumuzu açabilir miyiz?" gibisinden binlerce zırvalık.
boynuna takmış oldukları fularları, üzerlerindeki pahalı elbiseleri, ruhlarının çirkinliğini gizleyemez. kendileri, sanki bu ülkede turistlermiş gibi, dışarıdan izlerler her şeyi.
sorasım gelir kendilerine:
"hangi ülkenin vatandaşısın sen?"
cevaplarını duymak istemem ama. kozmik bilinçten başlayıp, binlerce metafor ve binlerce ironi ile körpe beyinleri yormaktan başka hiçbir işe yaramazlar. bilmezler ama savundukları zırvalıkların modası geçeli çok oldu. şimdi moda: gotiklik! ne boktan bir şeyse o da.
sokaklara çıkmaları gerekir bunların. dışarıdaki hayat ile kendi hayatları arasındaki uçurumu görmeleri için. göremezler ama. kördür bunlar. sağırdırlar. bunlar hakaret değil. sadece hakettikleri iltifatlardır.
yüzlerine kusulması gerekenlerdir.
entellektuel eger yamulmuyorsam fransizcada zeki demektir (ingilizcedeki intelligent gibi bisey) e o zaman salak zekiden daha tehlikeli birsey yoktur cumlesi pek mantikli gelmez ama salak takliti yapan zeki vardir ki evlerden irak..
salak entelektüel diye bir şey olamayacağı için yanlış olan önermedir.
zira "entelektüel" ve "entel" sözcükleriyle ilgili daha önceki başlıklar incelenirse "entelektüel"le "entel" arasındaki farklar ortaya konmuş dillendirilmiştir.
"entelektüel" sözcüğünün dilimizdeki "aydın" kelimesiyle birbirine yakın anlamlarda kullanıldığı da unutulmamalı.
aydın kültürel, sosyal, politik anlamda kendini geliştirmiş gerçekleştirmiş kişidir.
bu anlamda aydınlığa ulaştığı için de bir noktada halka öncülük eder.
halkı biliçlendirmek gibi bir misyon da üstlenir.
burda bir parantez açmakta fayda var;
özellikle ülkemizde aydın kisvesi altında çokça katır da mevcuttur.
bunların bırakın başkalarını aydınlatmak evvela kendilerinin karanlıktan kurtarılması,
kumdaki kafalarını çıkarmaları gerekmektedir.
neyse konuyu dağıttık...
bu katırları saymazsak bir entelektüel salak olamaz.
salaksa entelektüel denmemelidir ona.
olsa olsa katırdır o.
