sakarya üniversitesi

entry366 galeri6
    48.
  1. nefreti en çok hakeden üniversitedir. iktisadi idari bilimler fakültesi kamu yönetimi bölümüne bin lanet okunası üniversitedir.

    her sene ortalama 8-9 ders gördük. 4. seneye kadar geldik. Bu sene alttan alınan 3 dersle beraber 11 ders vereceğiz yetmeyecek bitirme ödevi gibi absürd birşeyle uğraşacağız. Alıştık bafilenmeye bi şekilde halledeceğiz ama an itibariyle gördük ki mini mini 1'ler, çalışkan 2'ler bizden çok daha az ders görecektir. Öyle ki 2. sınıflar koca dönem sadece 5 ders görecektir.

    Madem bu yapılabiliyordu bize bu eziyet niyeydi? Madem bu bir yanlıştı neden 3'ler ve 4'lerdeki gereksiz derslerle ilgili temizlemeler de yapılmadı?!?! Ben bu dönem zorunlu olarak "türk-islam düşünce tarihi" göreceğim. Bunun benim bölümümle ne alakası var!!!

    Zaten hep bizim nesil sikilsin! Suçumuz nedir anlamıyorum. Üniversite kazanırız, gram lise bilgisi olmayan sınavlarla. Derler ki üniversite önemlidir kimse liseyi sallamaz, ama üniversiteye gelince ilk karşına çıkan şey lise bilgileridir!

    Butün ilk ve orta öğretim hayatımız kelimesi kelimesine yaz ve ezberle ile geçerken bizden sonraki nesil uygulamalı derslerle çok daha iyi eğitim almaktalar. Biz lise ve ortaokul boyunca tarzanca mahiyetinde bir ingilizce görürken şimdikiler ilkokuldan başlamakta!!

    suçumuz ne anlamıyorum ki!!!!!
    3 ...
  2. 49.
  3. gitgide nefret edilesi bir üniversite haline gelen yer. dostlar ve arkadaşlar olmasa ne yapılırdı bilemiyorum.
    0 ...
  4. 50.
  5. kampüste okuyorsanız manzarayı izlemekten derse kendinizi veremeyeceginiz okudugum dönemde kampüsteki kafeteryasının çatısı uçmuş ve iyi ki orada yoktum dedirten üniversite.Uzaktan eğitim ve yurtdışı egitim programlarıyla oldukça ileri gitmiş bir üniversitedir.
    0 ...
  6. 51.
  7. karlı havalarda merkeze bir saatte indiğimiz istanbula 1.5 saat uzaklıkta olan nadide üniversitemiz.
    0 ...
  8. 52.
  9. bazı bölümlere ögrenci bulamadıklarından eski ögrencilerini arayıp -tanıdıgınız varsa yazılsınlar, alıcaz- demislerdir.
    0 ...
  10. 53.
  11. bu sene bildiğim kadarıyla bütün bölümlerin dönemlik ders kredilerini, derslerini aklınıza ne geliyorsa alayından birkaç parça değiştirmiş üniversite...

    bana da vurdu; sayelerinde 4 krediyi alamayacağım ikinci dönem( 4. sınıfın ikinci döneminin kredi sayısını ve dolayısıyla alınabilecek maksimum kredi sayısını azaltmışlar), ske ske yaz okuluna gideceğim... ve dönem içi aldığım hiçbir dersten kalmazsam okulum ancak bitiyor...
    geçen sene alıp geçtiğim bir ders türünü (mesleki seçmeli diyorduk biz buna) tamamen kaldırıp, vermem gereken krediden düşmüyorlar! yani demek istiyorlar ki; boş yere cuma günleri derse geldin, gelmeyeydin çok da skimizde... yani senin çalışıyor olman ve bu ders yüzünden cuma günleri işe gidememen bizim hiiiiç skimizde değil diyorlar gibime geliyor... demiyorlar da olabilirler, emin değilim...

    aslında benim durumum o kadar kötü değil; iibf de okuyan bir arkadaşımın yaz okulunda alıp geçtiği 5 dersin 5ini de kaldırmışlar hatta transkriptten de çıkartmışlar ve elemanın ortalama 1.49 dan 1.09 da düştü... bu çocuk önce 1.8 i aşıp 3. sınıfa geçecek sonra 2.0 ı tutturup mezun olacak...

    saygıyla alkışlıyoruz üniversitemizi!!!
    0 ...
  12. 54.
  13. her geçen sene çok sevdiğim için bırakamadığım ve hep kaldığım üniversitem!! önceden dolmuş zammı şimdide yemeğimize karışıyorlar. ahanda şöyle bişi efendim bana gelen mesaj;

    ''15 Ekim 2008 Tarihinde, Rektörlük bünyesinde bulunan SKS tarafından kantin işletmelerine gönderilen yazıyla, kantinlerde koku yayan FASTFOOD türü sıcak yiyecekler yasaklanmıştır.

    Bir çok Kantin de KOKU problemi gerçekten olmasına rağmen, buna önlem almak yerine (Havalandırma Sistemleri vs.), daha kolay bir yol seçilmiş ve bu ürünler satışı ve hazırlanması yasaklanmıştır.

    10 dakikalık ders arasını dahi zor bulabilen öğrencilerin, nasıl olupda, ne ile gıda ihtiyaçlarını giderecekleri merak konusudur. FastFood 'un dahi yetersiz kaldığı tartışmaya açık iken, böyle bir karar alınmasını anlamsız buluyor ve tepkimizi gösteriyoruz''

    maksadın ne olduğunu az biraz kestirebiliyoruz. ''kafeterya da yiyin ulan'' uygulaması. kafeteryada çıkan sıcak yemekler, şu bu. zaten 10 dakikalık aramız var, o sırada kafeteryaya gidip gelmek 3 dakka zaten!! ne kadar mantıklı bir uygulama. ha birde kampüs içinde sigara yasağı gibi bişiler duydukta o kadar olmaz değil mi? bunun içinde demiştik ama, o olmaz değil mi? çok abartıyoruz canım bizde..
    0 ...
  14. 55.
  15. istanbul'a* olan uzaklığı 2 saat 15 dakika olan, sapanca gölü manzaralı, güzel bir kampüse sahip ve her geçen gün gelişen, büyüyen üniversitem*. her şeye rağmen sevmek için çok fazla sebebi içerisinde barındıran ilim irfan yuvası. sakarya'yı halkıyla değerlendirenlerin sevemeyeceği yerdir. ancak güzeldir. kafa dinlemek için birebirdir.
    2 ...
  16. 56.
  17. bütün öğrenci işleriyle alakalı girişimlerin parayla satıldığı, okuyanları '' yeteeerr'' diye içine içine bağırtıp, keşkelerle boğuşturun ilim irfan yuvası..
    0 ...
  18. 57.
  19. itü ile ilgili geçmişinden dolayı her an satü" olabilecek üniversite.
    0 ...
  20. 58.
  21. son günlerdeki özür dileme olayıyla ilgili aşağıdaki açıklamayı yapmış olan üniversitem... yıllardır bu okuldayım, ilk defa bir hareketlerini takdir ettim...

    --spoiler--
    Kamuoyu Duyurusu

    Birkaç akademisyen ve gazetecinin ön ayak olmasıyla, 1915 olayları için "Ermenilerden özür dilenmesi" yolunda bir kampanya başlatıldığını ve buna eş zamanlı olarak Ermenistan'da bulunan 300 Ermeni aydınının Sayın Cumhurbaşkanı'na gönderdikleri ağır ithamlar taşıyan ''Soykırımı Tanı'' çağrısını endişeyle izlemekteyiz. Böyle bir kampanyanın haksız, yanlış ve ulusal çıkarlarımız açısından sakıncalı olacağına inanarak görüşlerimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

    Terör örgütlerinin Osmanlı imparatorluğu'nun son dönemlerinde yaptıkları ve Cumhuriyet tarihimizde de giriştikleri şiddet eylemleri açık bir şekilde bilinirken böylesine yanlış ve tek taraflı bir girişim, tarihimize saygısızlık ve bu olaylarda hayatlarını kaybeden insanlarımıza ihanet etmek anlamına gelmektedir. Savaş şartlarında yapılan 1915 Ermeni tehciri sırasında yaşanan olaylardaki kayıplar, Türk insanının Ermeni isyanları ve terör eylemlerinde uğradığı kayıplar ve acılardan daha az değildir. Ermeni teröristlerin, dış güçlerin planlı ve sürekli kışkırtmaları sonucunda, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci düşman kuvvetlerine katılarak Anadolu insanına karşı toplu vahşet eylemlerinde bulundukları yerli ve yabancı arşiv belgelerinden de açıkça görülmektedir. Ülkemizi işgale gelmiş Rus ve Fransız saflarında yer alarak binlerce Türkü öldüren Ermeniler hakkındaki düşüncelerin de açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Osmanlı Devleti'nin tebaası olan Türklerin gene Osmanlı Devleti'nin tebaası olan Ermenilerden özür dilemesi veya bunun aksinin talebi doğru bir davranış olmayıp, bu tartışma kimin daha suçlu olduğu kapısından geçerek karşılıklı düşmanlığa kadar ulaşır. Nitekim geçtiğimiz 20 yıl içerisinde Azerbaycan topraklarının dörtte birine yakın bölümünün Ermenistan tarafından işgal edilmiş olması ve buradaki bir milyon kadar Türk nüfusunun kendi topraklarında sürgün hayatı yaşaması sorunu bugün hala çözüm beklemektedir.

    Özür dileme kampanyası gibi sakat bir girişime kalkışanlar acaba tarih boyunca Ermeni terörüne kurban giden ve zulüm gören Türk Milleti mensupları için neler düşünmektedirler? Bugün Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde bir yumuşama sürecine girilmesi ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi isteniyor ise, bunun yolunun tek taraflı özür dilenmesi gibi tavizlerden değil, öncelikle taraflar arasındaki sınırların ve toprak bütünlüklerinin tanınmasından geçtiğinin göz önünde tutulmasında yarar görüyoruz. Aksi takdirde, ''özür dilenmesi''; gibi tek yönlü bir davranış yersiz ve yanlış olacak, tarihi gerçeklere aykırı düşecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türklerin Ermenilerden özür dilemesini gerektirecek ne hukuki ne de tarihi hiçbir gerekçe yoktur.

    1915 yılında Osmanlı Devletinde meydana gelen bir dizi olay kapsamında, Türkiye'ye yöneltilen ''Ermeni soykırımı'' iddiaları ve Türkiye'nin bunu tanıması ve özür dilemesi talepleri, Türkiye'ye yönelik baskı ve sindirme siyasetinin sürdürülmesi çabalarından başka bir anlama gelmemektedir. Bu olaylardan dolayı özür dilemek demek, bütün Türk tarihini yok saymak, inkâr etmek demektir.

    Bu konuda hassas olunması dileğiyle kamuoyumuzun dikkatine saygıyla sunulur.

    --spoiler--

    linki;

    http://www.sakarya.edu.tr/?pid=haber&hbr=3191
    3 ...
  22. 58.
  23. 59.
  24. en güzel yanı istanbula yakın olması ve her haftasonu eve dönmeye müsaait olması olan okuldur. eğitimine gelince söyleyecek söz yok sürekli diken üstü yapar insanı, finallerde psikopata bağlatır, mezun olabilecek miyim diye düşündürür, süründürür.
    0 ...
  25. 60.
  26. güzel manzarasıyla öğrenciden çok arabayı kampüs kenarına çekip damar eşliğinde bira içenlerin uğrak yeri.
    3 ...
  27. 61.
  28. sizi bu üniversiteye çeken hiçbir olumlu şey bulamazsınız.ne şehir, ne şehrin insanları, ne şehrin havası suyu, ne çarşı - kampüs yolunda çalışan kibar, saygılı dolmuş şoförleri, ne öğrencilere görülmemiş bir biçimde eşit ve adil davranım sergileme inceliğinde bulunan asistanlar, ne dağdan ovalara henüz inme cesaretini gösterememiş öğretim üyeleri sizi bu üniversiteye çekemez. her seferinde ulan gene mi geldik buraya diye hayıflanırsınız. üzülürsünüz. güzel yıllarınızdan önemli bir kısmını bu şehre ve bu üniversiteye adadığınız için. ama yine de bir şey yapamazsınız. sabırla okulun ve sıkıcı hayatın bitmesini beklersiniz.

    canınız da çıkar beklerken.
    3 ...
  29. 62.
  30. bu sene merkez kafeteryasındaki masa sandalyeleri değiştirmiş olan üniversitem..
    0 ...
  31. 63.
  32. değiştirilen yaz okulu tüzüğüne göre; yaz okulunda seçilebilecek maksimum birim ders saati 12den 10a düşürülmüştür. hayırlı olsun.

    bunun yapılmasındaki amacı anlayanlar beri gelsin.
    1 ...
  33. 64.
  34. yıllar geçti üstünden.
    anladım ki zerre özlememişim.
    *
    6 ...
  35. 65.
  36. her fakültenin, her binanın her sınıfın bir ülkücü sorumlu başkanı vardı.
    hala devam eder mi bilmem. siyah takım elbiselerle dolanıp dururlardı ortalarda.
    1 ...
  37. 66.
  38. her bölüm de buram buram ülkücüleri olan, kampüs alanından başka hiçbir boka yaramayan üniversitedir.bi gram özlemiyorum mezun olduğumdan beri.
    1 ...
  39. 67.
  40. Hocalarının birçoğu Yurtdışında master yaptığı halde, öğrencilerine bişe öğretemediği üniversite..
    2 ...
  41. 68.
  42. Türkiye'de eğitim döneminin en kısa sürdüğü üniversitelerden biridir.eylülün üçüncü haftası dersbaşı yapılır,kasımın ikinci haftası vizeler ,yılbaşında finaller başlar, ocağın üçüncü haftası sömestr tatiline girilir,şubatın ilk haftası bahar dönemi başlar,martın son haftası vizeler başlar, nisan sonu dersler biter, mayısın ilk iki haftası finaller yapılır ve herkes memleketine döner,tabi ki yaz okuluna kalan garipler hariç...onlar temmuz sonuna kadar aşındırırlar kampüsün meşhur bayırlarını...zaten derslerin bu kadar kısa sürmesinin sebebi de yaz okuludur, çünkü hem üniversite,hem de hocalar müthiş paralar kazanırlar yaz okulundan.hatta pek çok hoca sırf para için öğrencileri yaz okuluna bırakmakla suçlanır ki bunda doğruluk payı da vardır.yaz okulu parasıyla arabasını yenileyen,tatile çıkan ya da hacca giden hocalardan bahsedilir. hatta bir hocanın arabasının anahtarını masanın üzerine bırakarak 'bu sene arabayı yenileyeceğim,anlarsınız ya' diyerek açık açık sınıfı yaz okuluna bıraktığından bahseden bir ''kampüs efsanesi'' de öğrenciler arasında dolaşır.
    2 ...
  43. 69.
  44. eğitim sosyal ve hayat bakımından da oldukça kaliteli olan, harika bir göl manzarası ile kampüs yerleşimine sahip üniversitemiz.
    lakin sakarya üniversitesi toplumda sakarya'nın kötü imajından dolayı kampüsüne hiç gelme fırsatı görmemiş insanlar tarafından ön yargılı bir tutumla karşılaşmaktadır. üniversitenin yaptığı tanıtım çalışmalarıyla bu bakış açısınında değişeceğini umanlardanım.
    2 ...
  45. 70.
  46. eğitimi fena olmayan üniversitedir ama şehrinin zihniyetini hocalarda da görmek mümkündür. işte bu durum öğrenciyi zor durumda bırakır çünkü kendi fikrinden olmayanları dışlayan, notla cezalandıran hocalarla karşılaşabilirsiniz. tabi her üniversite gibi fakülteden fakülteye değişen bir zihniyet söz konusudur. ibf ile fen-edebiyat arasında dağlar kadar fark vardır örneğin. bu okulun bünyesinde her çeşit insanı görmek mümkündür. çok uçlarda insanlar her daim vardır. kampüsü güzeldir. onun dışında da pek bir numarası yoktur. sanki üzerine ölü toprağı serilmiş gibidir. her çeşit faaliyet yapılmak istense de sınırlıdır, katılım hep azdır. insanların isteği de azdır. çoğu öğrenci istanbul'dan gelmektedir ve zamanlarını da adapazarında geçirmek istemezler. ancak arkadaş ortamı ile bir anlam ifade edebilecek bir okuldur. onun dışında çok bir şey beklenmesi yanlıştır. dönem içinde zorlarlar öğrenciyi. vize, kısa sınavlar, ödevler derken finallere kadar canınız çıkar. bunlardan birini bile kaçırmak dersten kalmanıza neden olabilir. son dönemlerde ise uzun minibüs kuyruklarıyla dikkat çekmektedir. okulun kapasitesinin üzerinde öğrenci alımı herkesi mağdur etmektedir. sınav haftası, ertesi günün sınavına çalışmak için bir an önce eve gitmek isterken, bir buçuk saat otobüs kuyruğu bekleyebilirsiniz. *
    2 ...
  47. 71.
  48. henüz eğitimi hakkında pek bi bilgi edinemediğim üniversitem.*Fakat kampüsün içi ve manzarası mükemmel.hazırlık sınıfı lise havasında insanlara fazla şey kazandırmıyor.ayrıca hazırlık lab. sınıflarında işlenen dersler ciddi derecede güldürücü durumda.bu sistem masraflı değil fakat üniversite yine bundan çok iyi para kazanmasını biliyor.kafeteryasında çıkan tabldot yemekler gayet leziz ve ucuz.etkinliklerde biraz vasat kalsada yine de güzel insanlar getirmekteler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük