sana sahipsiz şiirler,
ve yarım hatıralar biriktirdim,
zamanın durakladığı baharlarda,
sana imrenip narize ederdim..
zaman ne de çabuk geçmiş,
şimdi sen de ben de bilmem kaç yaşındayız,
bir ömrüm ortasında yahut hayatın kıyısındayız,
kışın ortasında tükenmez bir hardayız...
mashadoğlan diyeceği şudur,
olan olmuş doğmuşuz ne çare,
lakin sesim varmaz ki yare,
nice günün doğumun kutludur..
sana süslü kelimeler ile gelmek anlamsız, ne desem kifayetsiz kalıyorlar senin yüreğinin, adamlığının ve insanlığının yanında. tariflemeye gücü yetmiyorlar, kusura bakma.
iyi ki doğdun, iyi ki varsın can dost, candan öte dost!... nice yaşlara sağlıkla, mutlulukla, sevinçle.
sevgiyle kal...
seveninden sevmeyenine, bileninden bilmeyenine, tüm uludağ yazarlarına saygı ve sevgilerini sunar bu yazar parçası.
yine sessiz sakin, her gün gibi bir gün olacakken, sadece harflerle de olsa bir anlam kattınız hayatıma, doğum günü bahane, sizler şahanesiniz.
kalbini kırdıklarım, küstürdüklerim, ahını aldıklarım da varsa affetsinler çünkü ben hepinizi seviyorum ibneler =(
hazır etmişler suyumu sabunumu
kundağımın üstüne dantelli tente
misler ile yumuşlar zıbınımı
bağır çağır doğmuşum ben de
yirmi yedi yıl öncesi bugün
ağladığıma gülenler olmuş
yirmi yedi yıl öncesi bugün
bir dağ başında hava soğukmuş
her bebek gibi bir bebek
yaşama sırasını savma peşinde
koşarak değilse de emekleyerek
bir varılmaza varma düşünde
daha bir yere varamadım
delik deşik oldu diz kapaklarım
dikenli sisli bir yol önümde
ölesim var doğum günümde...
flatcast radyolarından herhangi birini hareketlendirmesini beklediğim yazar. olm yardım edecem. gündüz yayınlarını bile bana kakalayabilirsin. valla lan.
