çocukluğum 60 haneli bir köyde geçti. köyümüzün kooperatif denen bakkalında değil sagrayı bulmak gofret bulmak bile neredeyse büyük lükstü. işte o yıllarda istanbuldan gelen amca zadelerim hep istanbulda çikolatanın çeşmeden aktığını, öyle sıcacık olduğunu falan anlatırlardı. ben de onun hayalini kurar dururdum. köye 300 metre mesafedeki çeşmeden sonsuz çikolatanın aktığı hayali içimi kıpır kıpır ederdi. lakin bizim çeşmelerden hiç bir zaman çikolata akmadı. hep bildiğin soğuk su. bu sebepten bu mevzu ne zaman açılsa içim kötü oluyor be sözlük. ben ki sünnetinde şehire gönderilmiş bir köylünün getirdiği iki adet tadelle benzeri çikolata, 3 adet eti cin ve bir miktar eti pufun bayramını yapmış adamım. tüm sünnet anım o lezzetli şeylerden ibaret ve istanbuldan gelen akrabalarımın sürekli anlattıkları çikolata çeşmesi. evet evet birilerinin dediği gibi bizde çocukluk yaşanmamış.