bir hayranının sorusun üzerine, ''sizin ağladığınız yerde bilki ben de ağlıyorumdur'' diyerek sözlerini ne denli içten ve dokuyarak yazdığını kanıtlamış olan rap üstadı.
kendisini sadece ergenlerin dinlediğini zannedenlere bir sürü sakallı hayranının görüntülenmesiyle cevabını vermiştir.
mahlasından pek memnun olamadığını açıklayan kişi. gerekçe olarak; "bugün olsa daha anlaşılır ve söylenmesi kolay bişey bulurdum" gibi sözler sarfetmşitir.
beyaz show'da dün gece izlediğim ve gözümün gönlümün doyduğu, hayran olunası raper. tüm kendisini karalayanlara inat sevenlerinin ne kadar çok olduğunu göstermiş olan sanatçıdır. dinlenilesi, dinlendikçe sevilesidir... en sevilen şarıkılarıyla beyaz show'da mini bir konser havası estirmiş, kendisini tanımayanlara da pek çok farklı özelliğini de göstermiştir.**
98'lerde rapin daha çok gün yüzüne çıkmasıyla birlikte küfürbaz olarak şarkılarda ve break danslarda gördüğümüz, 2000'lere doğru küfürü bırakıp anlam dolu şarkılar yazan ve rapçi arkadaşı kolerayla evlenen gerçek adı Yunus olan rapçi.
98'den bu yana çıtayı hep yükseklerde tutan, hep daha iyisini düşünen melankolik adam.
11 senelik müzik kariyerinde benim için pesimist ep 2'sinin yeri apayrıdır. belki eski tarzıyla söylemiştir, belki küfürlüdür ; ama diğer hiçbir şarkısını bu denli içten söylediğini zannetmiyorum.
efsane gemide repliği "off, napıcaz be kamil!.." ile başlayan ve 12:11'lik bir süre zarfı boyunca tüyleri diken diken eden kajmer eseri pesimist ep serisinin de en iyisidir bana göre.
"tren yolunda ölümü bekleyen kızın bulamadığı huzur incisi kimlere satıldı?" derken hissedilen duygudan bahsediyorum işte.
mütevazi olmayı öğrenmesi gereken rapçi. iyi işler yapıyor olabilir ama cümle aralarında sürekli ''mükemmelim'', ''en iyi benim'' demek de nesi. bu rapçilerin doğasında var galiba, diğer müzik türlerinde pek rastlanmayan bir özellik çünkü.
2pac'e diss atmasından korktuğum sanatçı. kendisi polemiklere konu olmak istemediğinden, tv programlarının kendisine göre olmadığında olsa gerek, her 3 şarkısından birinde, ceza'ya laf atmakta, çıktığı programlarda gündemdeki rapperların rapi yanlış tanıttığından bahsetmektedir. bu ülkede pek çok insan rap'i ceza ile tanımış, onunla sevmiş sonra da sagopa'ya geçiş yapmıştır ya da ikisini de birlikte götürmüştür. hepimiz biliriz ki ihtiyar heyeti albümünde, prodüksiyonda çok büyük destekleri geçtiği için sagopa kajmer arkadaşımız nefret grubuna teşekkür etmiştir. hatta tam olarak; tüm yapımcıların kapıyı suratıma kapattığı ortamda bana destek oldular demiştir. türkiye'de ceza'dan önce rapi 2pac ile tanımış insanlar da vardır, ve şuanda sagopa kajmer'in yeni şarkılarını rap olarak dinlememektedirler. yakında sagopa bu tip insanları da yanına çekmek adına 2pac'e bir diss yazıp, esasında ölmediğinden, korkakça saklandığından dem vurabilir.
türkiye'de kapattığı açık emotional punk'tır. ağır melankolidir. beyaz show'da da gördük zaten kitlesini.
Türkiye'de kendisinin de ne olduğunu bilmediği bir eksiği kapatmış adam.
bu adam kimsenin derdine ortak olmak ya da insanlara bir şeyleri empoze etmek için yazmıyor.
kalemi alıyor eline ve ilham perisinin kulağına fısıldadıklarıyla kağıdı seviştiriyor.
sagopa, kurak müzik piyasasının meyve veren ağacı şu anda ve fırsatçılar hiç boş durmadan bu meyve veren ağacı taşlıyorlar.
kendisi için kullandığı samplelardan ötürü hırsız bile dendi.
bunu diyen sözde rapciler rap müziğin beat sample ve vokalden oluştuğunu bilmeyecek kadar cahildi tabii ki.
onların yaptığı tek şey virtiual djlik programlarında iki notayı yan yana getirip çocuk şarkısı normlarında bir iş çıkarmaktı ortaya.
sevin ya da sevmeyin.
ama bu sefer meyve veren ağacı taşlamayın.
o taşlar bir gün gelir atanın başını yarar.